
Portekiz’in ikinci büyük şehrinin gezi rehberine hoşgeldiniz! Öncelikle Porto hiçbir Avrupa şehrine benzemeyen, kendine özgü bir havası olan ve çoook tatlı bir şehir. Şehrin en ünlü şeyi ise şarapları ve azulejoları. Kendine has ve şekerli şaraplarını denemeden dönmek Porto’ya haksızlık olur. Gözlemlediğimiz kadarıyla Porto, Lisbon’a göre daha samimi ve kibar insanlara sahip. Portolular Lizbon’da yaşayanları burunları yukarıda ve sığ buluyorlarmış. Valla biz değil Portolular dedi… Kendisi epey yokuşlu olduğu için gezerken spor ayakkabı giymenizi şiddetle öneririz.


Ne zaman gidilir?
Şehir, okyanus kıyısında olmasıyla sıcak bir iklime sahip de olsa geceleri epey esiyor ve üşütüyor. Bu yüzden bize ilkbahar ve yazın çok yakışacağı izlenimi verdi. Ancak kışın giderseniz de rahatlıkla donmadan gezebiliyorsunuz. Yani Porto’ya ucuz bilet bulunca gidilir diyebiliriz. 🙂 2 dolu dolu gün Porto için yeterli.
Nerde kalmalı?
Porto’nun en turistik bölgesi Riberia. Dolayısıyla bu bölgede kalırsanız yolda daha az vakit kaybedersiniz. Bir diğer önereceğimiz Baxia bölgesi. Burası da şehrin modern yüzü, birçok eğlence ve atraksiyon bulabilirsiniz. Bu iki bölge bütçenizi aşıyorsa daha az turistik bölgelerde kalmanız da size çok bir şey kaybettirmez çünkü tramvay ve otobüs ile her yere kolayca ulaşım sağlayabilirsiniz.
Pahalı mı?
Diğer Avrupa kentlerine göre Porto gerçekten çok ucuz özellikle komşusu İspanya’ya göre.
Fiyatlara örnek verecek olursak; ortalama bir restoranda akşam yemeği yaklaşık 15 Euro. Sıradan ve hiç fena olmayan bir restoranda 5-7 Euro’ya rahatlıkla doyabilirsiniz.
Market fiyatları:
Su: 0.50-1 Euro
Yerli biralar: 1 Euro
Şarap: 5-10 Euro
Şehre Ulaşım ve Şehir İçi Ulaşım:
Lisbon’dan otobüs ile 3 saat olan Porto’ya Thy’nin İstanbul’dan uçuşları var ancak biletler Lisbon’a göre daha pahalı. Bizim tavsiyemiz Lisbon’a gidip Porto’ya otobüs veya trenle geçiş yapmanız yönünde. Diğer bir yol ise Porto’ya İspanya’dan geçmek. Madrid, Sevilla ve Granada’dan otobüs ve/veya bla-bla car bulmak mümkün. Yalnız İspanyollar Porto’ya Oporto diyorlar, bilet alırken Oporto diye aratmakta fayda var….
Evet Porto dik yokuşlarıyla yürüyerek gezmek için sizi zorlayacaktır ama ara sokakları ve çinili evlerini görmek için biz yine de şehri yürüyerek gezmeyi tercih edenlerdeniz. Aslında Porto ve Lizbon deyince akla sarı nostaljik tramvaylar geliyor ve kendileri en güzel fotoğrafları süslüyor. 🙂
Tüm toplu taşıma araçlarında tek yön bilet fiyatı: 1.40 €

*Azulejo:
Azulejo, Portekiz’de her yerde göreceğiniz seramiklere verilen isim. Bu örüntüler Portekiz ile o kadar bütünleşmiş ki evlerin cephelerine, duvarlara ve hatta yolda duran taşa bile işlemişler!
Bu desenler bize biraz Granada’da gördüğümüz desenleri hatırlattı. Sonradan sebebini öğrendik ki; Endülüse gelen Araplar, bu işçiliği Perslerden öğrenmiş ve yanlarında getirmişler. Bunu gören İspanyollar ve Portekizliler de devam ettirip bu işi geliştirmişler. İyi ki de geliştirmişler çünkü şehrin en aklınızda kalan kısmı bu güzel örüntüler oluyor.


Gezilecek Yerler
1. Riberia Bölgesi:
*Riberia Meydanı:
UNESCO Dünya Kültür Mirası’nda yer alan Riberia Meydanı, rengarenk evleriyle Porto’nun en ünlü meydanı. Tam Douro nehri kenarında bulunan meydan, hediyelik eşya almak için mükemmel bir yer. Renkli kafeleri, sevimli mekanlarıyla şehrin en güzel bölgesi diyebiliriz.


6. Ponte Dom Luis I:
Porto fotoğraflarında görülen o meşhur köprü bu. Manzarası gerçekten çok güzel. Köprü iki aşamalı; üst tarafı trafiğin geneli alt tarafı da tramvayların işleyişi için kullanılıyor. Geceleri ışıklandırılıyor, hem gündüz hem gece manzarası büyüleyici.

2. Palacio da Bolsa:
Porto ticaret odası tarafından inşa edilmiş yapı şimdilerde Kongre Kültür Merkezi’ymiş. Eskiden yatırımcıların şehre yatırım yapması için inşa edilmiş. Yapı epey büyük olduğu için dikkatinizi kesin çekecektir.
Her gün 08:00-18:30 arası ziyarete açık.
3. Se do Porto:
Şehrin Terreiro da Se Caddesi’nde bulunan Se do Porto yani Porto Katedrali, şehrin en eski yapısıymış. Romaneks mimari anlayışı ve içerideki vitrayları ile epey dikkat çekiyor.
Giriş ücretsiz.
5. Rua de Santa Catarina:
Porto’nun İstiklal Caddesi desek yanlış olmaz heralde. Pahalı mağazaların, kafelerin bulunduğu bu cadde şehrin göbeğinde. Hediyelik eşya alabilir, alışveriş yapabilirsiniz.
*Capela das Almas:
Porto yazınca karşınıza ilk çıkan görsellerden biri burası. Çinileri muhteşem bir yapı daha. Karşı caddeden fotoğrafını çeken çok insan var, biz de dahil. :p Ayrıca bu azulejolar sadece bir desen olarak değil, bir hikaye anlatımı için de yapılıyormuş. Bu fotoğrafta İncil ile alakalı bir şeyler anlatıldığını tahmin ediyoruz.
6. Livraria Lello e Irmao:
Porto’ya kadar gelmişken buraya girmemek olmaz. Bu kitapçı Porto üniversitesi’ne yakın. İçi ve özellikle değişik merdiveni göz kamaştırıyor. Tek kötü yanı Asyalı turistlerin burayı basmış olması, merdiveni boş bulup fotoğrafını çekebilirseniz gerçekten bravo.

7. Mercearia Do Bolhao:
Biz gittiğimizde bu market tadilattaydı, market derken İspanya’daki gibi mercado yani bizdeki açık pazar şeklinde keyifli mekanlardan biri kendisi. Siz açık bulabilirseniz, yerel tatları denemek amaçlı gitmenizi öneririz.
9. Rua das Flores:
Porto yazınca karşınıza çıkacak bu aşağıdaki fotoğrafı çekeceğiniz cadde.:) Rua das Flores şehrin kalbi gibi aslında, buradan Luis Köprüsü’ne doğru yürüyebilirsiniz. Bu yürüyüş caddesinde; mağazalar, hediyelik eşya alabileceğiniz yerler, kafeler ne ararsanız var. Atmosferi çok değişik zaten mutlaka yolunuz düşecektir.
*Igreja de Santo António dos Congregados:
Rua das Flores Caddesi’nde ilk dikkatinizi çekecek mavi azulejolu bir kilise bu. İçine girmedik ama dışarıdan epey güzel görünüyordu.
10. Miradouro Da Vitoria:
Burası gezilecekler listelerinde genellikle olmayan, Timetogo.blog’un size bir önerisi. Manzarası güzel, turisti az bir tepe.: )
11. Casa da Musica:
Portekiz’in en büyük konser salonu. Ünlü mimar Rem Koolhaas tarafından tasarlanmış ilginç bir tasarımı var. Mimariye ilgili olanlar gitsin deriz.
12. Okyanusa Doğru:
Güneşi batırmak için güzel bir rota. Akşam üstü okyanusa doğru bir yürüyüş hiç de fena olmaz. Sonuçta hayatımızda kaç kere okyanus görüyoruz ki?
Yeme-İçme:
Porto, yukarıda da bahsettiğimiz gibi şarabıyla ünlü. Yani en önemli şey şarap tadımı yapmak diyebiliriz. Diğer ünlü ve yenmesi gereken şeyler ise cod-fish (morina balığı) ve/veya deniz ürünleri. Okyanus kenarı olduğu için deniz ürünleri çok lezzetli. Bir diğer denenmesi gereken şey ise Portekiz’in kendi birası olan Superboek.
1. Negra Cafe:
İç tasarımı çok güzel, samimi bir mekan, fiyatlar ise baya uygun. Brunch için birçok seçenekleri var.

2. Taipas-Hamburger:
Riberia bölgesinde, Nehir kenarından biraz yukarıda yer alan küçük bir kafe. 5 euro’ya hamburger-patates-kola üçlüsü. Daha ne olsun!


3. A Tasquinha:
Burada Portekizce Bacalhau denen Morina balığı yiyin. Porsiyonlar kocaman, mekan kalabalık baştan söylemesi. Gitmeden rezervasyon yapmakta fayda var.
Bonus 1: Fado gösterisi:
Fado, İspanya için Flamenko ne ise Portekiz için de o gibi anladığımız kadarıyla. Yani Portekiz’in halk türkülerine fado deniyor. Hüzünlü ve gitar eşliğinde söylenen ezgilerden oluşuyor, asıl olarak Lizbon kökenliymiş. Eskiden Portekiz kadınları denize verdikleri kurbanlar için ağıt gibi okuyorlarmış bu müziği. Biz deneyimleme fırsatı bulamadık, deneyeceksek de Lizbon’da dinlemeyi tercih ederiz ama siz Porto’da dinlemek isterseniz de internette birçok yemekli-fado gösterisi mevcut.
Bonus 2: Porto kapıları 🙂




Özetle; Porto çinili evleri, graffitili sokakları ve nostaljik kapılarıyla görsel bir şölen sunuyor. Şehrin eski ve kendine özgü havası müthiş. Önerimiz, İspanya’ya gidecek olursanız Porto’yu da mutlaka gezinize eklemeniz yönünde. 🙂
Sevgiler, TIME TO GO!
Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.