Bangkok, Güneydoğu Asya’nın en hareketli ve kaotik şehirlerinden biri. Burası hem geleneksel hem modern dokusuyla, sokak lezzetlerinden lüks rooftop barlarına kadar her tarz gezgine hitap eden bir şehir. Bu şehirde aklımızda en çok kalanlar arasında; ışıl ışıl sokaklar, yüzen pazarlar, sokak marketleri, çılgın gece hayatı ve elbette meşhur Thai masajları var. Bangkok’un enerjisi o kadar yüksek ki, burada geçirdiğiniz her an yeni bir keşif gibi hissettiriyor. Bu enerjiyi en son Sicilya’da Palermo’nun gecesinde görmüştük.
Bangkok’a adım attığınız anda devasa gökdelenlerle geleneksel tapınakların bir arada olduğu eşsiz bir manzarayla karşılaşıyorsunuz. Şehir, bir yandan lüks alışveriş merkezleri ve Michelin yıldızlı restoranlarla modern yüzünü gösterirken, diğer yandan sokak pazarları, tapınakları ve tuk-tuklarıyla otantik Tayland ruhunu koruyor.
Ama Bangkok’u özel kılan en önemli şeylerden biri, her bütçeye ve her zevke hitap eden sonsuz seçenek sunması. İster tarihi yerleri gezmeyi sevin, ister gece hayatının tadını çıkarmak isteyin, isterse sadece Thai yemeklerine doyup masaj yaptırarak günlerinizi geçirin, bu şehirde herkes için bir şey var. Eğer Tayland seyahatinizde hem kaosu hem de büyüleyici bir kültürü deneyimlemek istiyorsanız, Bangkok listenizin başında olmalı. Biz kısıtlı vaktimiz ve ilk Tayland seyahatimiz olduğu için Bangkok’un daha çok geleneksel yüzünü keşfetmeyi tercih ettik, bu gezi rehberinde 2 günde Bangkok’ta gezilecek yerleri bulacaksınız. 🙂
Bangkok’a Nasıl Gidilir?
Türkiye’den Bangkok’a gitmek için en pratik yol, İstanbul’dan direkt uçuş yapmak. İstanbul Havalimanı’ndan Türk Hava Yolları ve bazı dönemlerde Thai Airways, Bangkok’un ana havalimanı olan Suvarnabhumi Uluslararası Havalimanı’na (BKK) direkt uçuşlar düzenliyor. Uçuş süresi yaklaşık 9-10 saat sürüyor.
Eğer daha uygun fiyatlı olması için, aktarmalı uçuşlar da tercih edilebilir. Katar, Dubai, Abu Dhabi veya Singapur aktarmalı uçuşlarla Bangkok’a ulaşabilirsiniz. Qatar Airways, Emirates, Etihad ve Singapore Airlines gibi havayolları, genellikle Orta Doğu veya Güneydoğu Asya üzerinden aktarmalı uçuşlar sunuyor. Biz Dubai’den Emirates ile Bangkok’a uçtuk.
Bangkok’ta Havaalanı Ulaşımı:
Bangkok’ta iki büyük havalimanı bulunuyor:
- Suvarnabhumi Havalimanı (BKK): Uluslararası uçuşların büyük çoğunluğu buraya iniyor. Şehir merkezine ulaşım için Airport Rail Link trenini kullanabilir, taksi veya Grab (Asya’nın Uber’i) ile de otelinize gidebilirsiniz.
- Don Mueang Havalimanı (DMK): Daha çok low-cost havayollarının kullandığı havalimanı. Eğer Tayland içinde başka bir yere uçacaksanız ya da Güneydoğu Asya’daki diğer ülkelere bütçe dostu bir uçuş arıyorsanız, bu havalimanını kullanabilirsiniz. Biz Bangkok’tan Chiang Mai’ye buradan uçmuştuk mesela.
- Airport Rail Link: Suvarnabhumi Havalimanı’ndan şehir merkezine en hızlı ve uygun fiyatlı ulaşım seçeneği, 30 dakikada şehir merkezine ulaşabilirsiniz.
- Grab: Biz Tayland’ın uberi olarak bilinen Grab uygulamasını indirdik, havaalanından otelimize grab ile gittik. Grab ile ilgili bilmeniz gereken bir bilgi; normal taksilerin kalktığı yerden değil havaalanında Grab’e ayrılmış farklı bir alan var, orada beklemeniz gerekiyor. Havalanında yönlendirmeleri takip ederek kolayca bulabilirsiniz.
Bangkok’ta Şehir İçi Ulaşım:
Biz Tayland’da trafik soldan aktığı için araba kiralamaya çekindik, Bangkok’ta zaten arabaya hiç gerek yok, trafik çok çılgın ve tehlikeli. Motor kiralamanızı da önermiyoruz. Biz 2 günümüzde hep Grab kullandık, fiyatları uygundu. Metro seçeneğine de göz atabilirsiniz.
Bangkok’a ne zaman gidilir? Kaç gün yeter?
Kasım – Şubat (En İyi Zaman)
Bangkok’u ziyaret etmek için en ideal dönem Kasım ile Şubat ayları arası. Bu dönemde hava sıcaklıkları 25-30°C arasında olup, nem oranı daha düşük. Aynı zamanda yağmur ihtimali az olduğu için şehri rahatça keşfedebilirsiniz. Ancak bu dönem yüksek sezon olduğu için otel ve uçak fiyatları daha pahalı olabilir.
Mart – Mayıs (Çok Sıcak)
Bu aylar Bangkok’un en sıcak dönemi olup, sıcaklıklar 35-40°C‘ye kadar çıkıyor. 13-15 Nisan tarihlerinde düzenlenen Songkran (Tayland Yeni Yılı & Su Festivali) bu dönemin en büyük etkinliği olup, şehirde inanılmaz bir su savaşı atmosferi yaşanıyormuş.
Haziran – Ekim (Yağmurlu Sezon)
Bu dönem muson yağmurları zamanı ancak yağmurlar genellikle kısa süreli ve şiddetli olup, gün boyunca sürekli yağmur yağmıyormuş. Yine de seçim size kalmış.
Bangkok büyük ve keşfedilecek çok fazla yeri olan bir şehir. Hakkını vermek için 4 gün gerekli diye düşünüyoruz ancak bizim gibi daha geniş bir Tayland turu yapıyorsanız, Bangkok’a 2-3 gün ayırıp ardından Chiang Mai, Phuket, Krabi veya Koh Samui gibi bölgelere geçebilirsiniz.
Bizim 2 günlük Bangkok gezi rotamız şöyleydi:
1. Gün: Grand Palace, Erawan Museum, Chinatown
2. Gün: Maeklong Train Market, Damnoen Saduak Floating Market, Wat Samphran (Dragon temple), akşam Chinatown veya Chao Phraya Nehri kıyısında gün batımında vakit geçirebilirsiniz, Wat Arun’u da uzaktan görmüş olursunuz.
2. günümüzde şehre uzak olan marketleri ve ejderha görünümlü tapınağı görmeyi kafaya koymuştuk, buralara gitmesi çok masraflı olacağı için günübirlik tur ile gittik. Hem ulaşım masrafı hem yüzen markette kayık gezisi dahildi ve bu kararımızdan çok memnun kaldık.
Turun linkini şuraya bırakıyorum. Yarım günde en çok görmek istediğimiz 3 yeri tek turla gezmek, hem zaman açısından hem maddi açıdan çok faydalı oldu. Ödemeye geldiğinizde kupon kısmına TIMETOGOBLOG5 kodunu girerseniz %5 de bizden indiriminiz var. 🙂
Nerede kalalım?
Bangkok’ta herkese hitap eden birçok farklı konaklama seçeneği var, biz bu gezide Bangkok’un otantik ve tarihi taraflarını keşfetmek istediğimiz için Chinatown’da Ago Hotel‘de konakladık.
Chinatown’a yürüme mesafesinde ama aynı zamanda çok sessiz sakin bir yerdeydi. Otelin restoranı da vardı, yemekleri de çok lezzetliydi. Tavsiye ederiz.
Rooftop barı olan yüksek katlı, lüks ve modern bir konaklama istiyorsanız: Sukhumvit veya Riverside
Şehrin tarihi ve otantik yüzünü görmek istiyorsanız: Chinatown veya Riverside
Sırt çantalı gezginseniz, eğlenceli bir ortam arıyorsanız: Khao San Road bölgesine göz atabilirsiniz.
Bangkok pahalı mı?
Bangkok, bütçenize bağlı olarak hem çok uygun fiyatlı hem de oldukça lüks bir seyahat sunabilen bir şehir. Sokak yemeklerinden Michelin yıldızlı restoranlara, hostellerden ultra lüks otellere kadar her bütçeye uygun seçenek mevcut. Genel olarak, Avrupa ve Amerika şehirlerine kıyasla çok daha uygun fiyatlı. Thai bahtı şu aralar TL ile eşdeğer. Çoğu yerde kredi kartı geçiyor ama tuk-tuk için veya sokak marketinden yapacağınız alışveriş için yanınızda nakit bulundurun. Sokak marketinden yapacağınız alışverişler için, masaj için, tuk-tuk için vs. kesinlikle pazarlık yapın. Turist aktivitesi olduğu için fazla fiyat söylüyorlar, siz daha pazarlık yapmadan ama sana bu fiyat diye kendileri pazarlığa giriyor. Bu normal bir durum haline gelmiş :d Kendilerinin yaptığı indirim üzerinden tekrar indirim isteyin, söyledikleri fiyatı yarısına kadar bile çekebiliyorsunuz, anadolu çocuğu bunları yemez……
Tayland’da da diğer gezilerimizde olduğu gibi, internet problemimizi Airalo ile çözüyoruz. Fiziksel SIM kart değiştirme derdi yok, havalimanına iner inmez eSIM’i etkinleştirip kullanmaya başlıyoruz. Hem uygun fiyatlı hem de pratik, link için tık tık.
Örnek fiyatlar:
Sokak Yemekleri: 50-150 THB (1,5-4 USD)
Yerel Restoranlar: 150-400 THB (4-11 USD)
Turistik & Batı Mutfağı Restoranları: 400-1000 THB (11-28 USD)
Büyük Saray: 500 THB (14 USD)
Wat Pho (Yatan Buda Tapınağı): 200 THB (5,5 USD)
Wat Arun: 100 THB (2,8 USD)
Chao Phraya Nehir Turu: 50-200 THB (1,5-5,5 USD)
Thai Masajı (1 Saat): 250-1000 THB (7-28 USD)
Bangkok Gezilecek Yerler:
1. Wat Phra Kaew, Grand Palace:
Tayland’ın en önemli tarihi yapılarından biri olan Büyük Saray, Bangkok’un en turistik yeri. Bizdeki Sultanahmet Meydanı, Topkapı Sarayı neyse burası Bangkok için o. Sarayın içindeki Wat Phra Kaew (Zümrüt Buda Tapınağı) ise Tayland’ın en kutsal tapınağı olarak biliniyormuş. Tayland’da genel olarak tapınaklara girmek için, diz ve omuzların kapalı olması gerekiyor. Girişte giyiminizi kontrol ediyorlar, yanınıza şal vs alın, almadıysanız da girişte eşarp, rahat pantolonlardan satan birçok yer var. Giriş ücreti kişi başı 500 baht, Bangkok’taki en pahalı yer burası diyebiliriz. Tahmin edersiniz ki, içerisi çok kalabalık. Erken saatlerde gidip, öğle sıcağı basmadan gezmeye çalışın, yanınıza mutlaka su ve şapka alın.
2. Erawan Museum:
Erawan Müzesi, Bangkok’un merkezinden biraz dışarıda kalıyor. Devasa üç başlı fil heykeliyle ünlü. İçinde Tayland’ın tarihi, dini objeleri ve sanat eserleri sergileniyor ama biz mimarisi için ziyaret ettik açıkçası. Buraya taksi ile ulaştık, Grand Palace ’tan 300 baht civarı tuttu.
Erawan Müzesi’ni her gün 09:00-18:00 saatleri arasında ziyaret edilebiliyorsunuz, son bilet 17:00’de satılıyor. Giriş ücreti yetişkinler için 400 Baht, çocuklar için 200 Baht. Müze bahçesinde vakit geçirmek de çok keyifli.
3. Damnoen Saduak Floating Market:
Burası şehre uzak olsa da gittiğimize değdi. Tayland’ın geleneksel pazar kültürünü gerçekten hissedebildik. Tekneyle gezmek çok keyifliydi; rengarenk meyveler, taze yemekler ve hediyelikler arasında dolaşmak farklı bir deneyimdi. Fotoğraf çekmek için harika bir yer, her köşe başka bir renk patlaması gibi.
4. Maeklong Train Market:
Burayı bir yerlerde mutlaka görmüşsünüzdür; hani tren geldiğinde, satıcılar tezgahlarını hızla kaldırıyor, tren geçtikten sonra her şey olduğu gibi geri yerine konuyor. Tren geçişinin belli saatleri var, bizim tur bu saatlere hakim olduğu için bizi tam saati yakalayacak şekilde götürdü, zamanlama çok iyiydi. Pazarda lokaller de alışveriş yapıyorlar, bir yandan turistler treni çekmeye çalışıyor, bizim için ilginç ve güzel bir deneyimdi.
5. Wat Samphran (Dragon Temple):
Burası dev ejderha heykeli olan o tapınak. Tayland’daki diğer tapınaklardan farklı bir atmosfere sahip olduğu için burayı da görmek istedik ve burada gezmek gerçekten keyifliydi. Diğer tapınaklar gibi örtünerek girmenize gerek de yok. Tapınağı aşağıdaki fotoğraftaki gibi göreceğiniz bir bina terası var, oraya çıkmanızı da tavsiye ederiz.
6. Chinatown:
Chinatown bir bölge ama buranın en cafcaflı yeri Yaowarat Caddesi. Bangkok’u anlamak ve tanımak için listenizde kesin olması gereken yer. Bir yanda sokak yemekleri, bir yanda tuk-tuklar, neonlu tabelalar, ışıl ışıl sokaklar, korna sesleri derken tam bir kaos! Bu caddede bir kere tuk-tuka binip dönüşte ise yürüyerek enerjisini hissedin deriz. 🙂
Bir günümüz daha olsaydı: Wat Arun ve nehir turu, Chatuchak Weekend Market ve rooftop barlardan birinde vakit geçirirdik.
Sevgiler, TIME TO GO!
Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.
blogtimetogo.com 