Ürdün Gezi Rehberi: Petra ve Wadi Rum Çöl Kampı Deneyimi

Ürdün Gezi Rehberi

Ürdün gezimizi anlatmaya nereden başlasak bilemiyorum. Kızıl kayaların arasına gizlenmiş Petra’dan mı, çölde sonsuz bir gökyüzü altında geçen gecelerden mi yoksa insanı zamanın dışına çıkaran Wadi Rum’dan mı?

Aslında Ürdün yolculuğunun kendisi başlı başına bir keşif gibiydi. Ortadoğu’nun kalbinde, bir yanda tarihin en eski medeniyetlerinden izler taşırken diğer yanda çölün dinginliğiyle insanı içine çeken bambaşka bir dünya… Burası, bildiğimizden çok daha fazlasıydı.

Petra’nın dar geçitlerinden geçip karşınıza Al-Khazneh’in (Hazine) ihtişamıyla çıkması, Wadi Rum’da rüzgarın şekillendirdiği kayaların arasında bedevi çayınızı yudumlamak… Bunları yaşadığınızda, Ürdün’ün sadece bir ülke değil, farklı zaman dilimlerinde var olan bir deneyim olduğunu anlıyorsunuz.

Petra ise sadece bir günlük bir gezi noktası değil, tam anlamıyla bir kayıp şehir. Sabahın erken saatlerinde Siq’in içinde yürürken, adım adım geçmişe yolculuk yapıyorsunuz. Wadi Rum’un uçsuz bucaksız çölü ise, gün batımında turuncuya çalan tonlarıyla, sanki başka bir gezegendeymişsiniz hissi uyandırıyor.

Ve Ürdün’de geçirdiğimiz her an bize şunu hatırlattı: Bazı yerler sadece gezmek için değil, hissetmek için var.


Ürdün Gezi Rehberi

Ürdün Güvenli mi?

Genel olarak Ürdün, Orta Doğu’nun en güvenli ülkelerinden biri olarak kabul ediliyor. Turistlerin yoğun olduğu Petra, Wadi Rum, Ölü Deniz, Amman gibi bölgeler oldukça güvenli. Biz araba ile giderken birkaç polis çevirmesine denk geldik, bir de havaalanında pasaport kontrol detaylı sorular sorduktan sonra bizi havaalanı polisine yönlendirdi. O da ne kadar kalacaksınız vs. gibi sorular sorup geçmemize izin verdi. Biz başka herhangi bir sorun yaşamadık. Ancak bazı noktalara dikkat etmekte fayda var:

Turistik bölgelerde dolandırıcılıklara karşı dikkatli olun. Petra’da ve bazı çöl turlarında aşırı pahalı fiyatlar çekilebilir, pazarlık yapın.

Wadi Rum ve çöl turlarında organize bir turla hareket etmek daha güvenli olur. GPS çekmeyebileceği için kendi başınıza çölde gezinmek riskli olabilir.

Ürdün’e nasıl gidilir?

Türkiye’den Ürdün’e Uçakla Ulaşım

Türkiye’den Ürdün’e gitmenin en kolay yolu uçak. Uçuşlar yaklaşık 2- 2 buçuk saat sürüyor. Biz en uygun fiyatlı uçuşu Amman’a bulduğumuz için gidiş-dönüş biletimizi buradan aldık. Arabayı da Amman Havalimanı’ndan kiralayıp aynı noktada teslim etmek bizim için daha avantajlı oldu. Ancak, Akabe’den başlayıp geze geze Amman’dan dönmek de mantıklı bir seçenek olabilir.

Ürdün’ü keşfetmenin en rahat yollarından biri araç kiralamak. Petra, Wadi Rum, Akabe ve Ölü Deniz gibi yerleri ziyaret edecekseniz, toplu taşıma yetersiz olduğu için kiralık araç şart. Araç kiralamak istemiyorsanız tur ile gidebilirsiniz.

Amman Havalimanı, Akabe Havalimanı ve büyük şehirlerde araç kiralamak oldukça kolay. Biz hep gitmeden önce arabayı şu siteden ayarlıyoruz, link için tık tık.

Bizim Ürdün rotamız:

1. Gün: Amman’a varış – Wadi Rum ve bedevi kampında konaklama, kamp linki için tık tık.

2. Gün: Petra’ya varış ve öğleden sonrayı Petra’da geçirmek, Wadi Musa’da konaklama, otel linki için tık tık.

3. Gün: Petra’da 2.gün, antik kentin arka tarafından başlayarak ana girişe doğru trekking

Ürdün’e ne zaman gidilir?

Ürdün’ü ziyaret etmek için en iyi dönem ilkbahar (Mart-Mayıs) ve sonbahar (Eylül-Kasım) ayları. Bu dönemlerde hava ne çok sıcak ne de çok soğuk, mis gibi. Biz Aralık sonu gittik, Wadi Rum’da gece soğuk olması dışında, gündüzleri hafif bir ceketle gezebildik. Şansımıza yağmur yağmadı ve hava güzeldi. Ölü denizde yüzmek rotamıza dahil değildi o yüzden Aralık’ta gitme kararımızdan memnun kaldık.

Ürdün Gezi Rehberi

Ürdün pahalı mı?

Ürdün’ün para birimi JOD, gitmeden yanınıza nakit almanızı tavsiye ederiz. Ürdün, Orta Doğu’daki en turistik ülkelerden biri olduğu için bazı yönlerden pahalı, bazı yönlerden uygun diyebiliriz.

Konaklama fiyatları:

Orta Seviye Oteller: 40-100 USD (3-4 yıldızlı oteller)

Lüks Oteller: 150-300 USD (Özellikle Ölü Deniz ve Wadi Rum’daki kamp otelleri)

Tavsiyemiz: Amman ve Petra’da orta segment oteller tercih edip, Wadi Rum’da otantik bir bedevi kampında konaklamak güzel bir deneyim olur.

Yemek fiyatları:

Sokak yemekleri (falafel, shawarma, humus vs.): 2-5 USD

Orta seviye restoranlar: 10-20 USD (Kişi başı)

Turistik restoranlar: 30-50 USD (Petra ve Ölü Deniz’de fiyatlar daha yüksek)

Ulaşım:

Araba kiralama: 25-50 USD/gün (Sigorta hariç)

Petra giriş ücreti: 50 JOD (yaklaşık 70 USD)

Jordan Pass: 70-80-90 JOD (Petra, Wadi Rum ve diğer müzelere giriş + vize ücreti dahil)

Bir de yurt dışında internet problemimizi Airalo ile çözüyoruz. Fiziksel SIM kart değiştirme derdi yok, havalimanına iner inmez eSIM’i etkinleştirip kullanmaya başlıyoruz. Hem uygun fiyatlı hem de pratik, link için tık tık.

Ürdün Gezilecek Yerler:

1. Wadi Rum Çölü ve Bedevi Kampı deneyimi:

Burası, Mars yüzeyinde yürüyormuşsunuz gibi hissettiren atmosferiyle ünlü ve hatta birçok bilim kurgu filmine ev sahipliği yapmış bir bölge. Çölde bir gece geçirmek, geleneksel Bedevi yaşamını deneyimlemek ve gün doğumu ile gün batımının renk dansına tanıklık etmek unutulmazdı. Gündüz Wadi Rum’un güzelliğini görmek harika olsa da, çölde bir gece geçirmek bambaşka bir deneyim. Ürdün’e kadar gelmişken bizce bir gece çölde konaklayın. Gün içinde kırmızı ve turuncu tonlarına bürünen çöl, güneş batarken ve doğarken bambaşka bir atmosfere bürünüyor. Gece ise bedevi çayınızı elinize alıp, hiçliğin ortasında yıldızları izlemek çok başka bir deneyim. Bizim kaldığımız kampın linkini şöyle bırakıyorum. Biz orta halli bir kampta kaldık ama bütçenize göre çok daha lüksleri de var.

Wadi Rum’a en yakın büyük şehir Akabe ve buradan yaklaşık 1 saatlik bir yolculukla çöl girişine ulaşmak mümkün. Başkent Amman’dan geliyorsanız, yolculuk yaklaşık 4 saat sürüyor. Wadi Rum’un yolu asfalt, bilet noktasına kadar rahatça her türlü araba ile gidebilirsiniz. Biletinizi aldıktan sonra (kişi başı 10 dolar ve sadece nakit geçiyor), konaklayacağınız veya tur yapacağınız firma sizi jeep ile gelip alıyor. Turlar saate ve göreceğiniz yerlere göre çok değişken. Biz Wadi Rum’a öğleden sonra vardığımız için 3 saatlik bir tur yaptık. son noktada da günbatımı noktasına gittik. Ücreti kişi başı 30 JOD idi. Çölde bizim kamp sahibinin kendilerinin yaptıkları geleneksel yemeklerden yedik, kaldığımız yerin gerçekten orada yaşayan bedevilerin kendi çadırları olması açısından güzel bir deneyimdi. Nesiller boyu çölde yaşamışlar ve artık bunu turizme dönüştürmüşler. Ancak turistik bir yerde konaklamaktan ziyade birinin evine misafir olmuş gibiydik.

Buraya kalacağınız yer tur yapmıyorsa şöyle bir tur önerisi linki bırakıyorum. Ödemeye geldiğinizde kupon kısmına TIMETOGOBLOG5 kodunu girerseniz %5 de bizden indiriminiz var. 🙂

2. Petra Antik Kenti:

Petra, dünyanın 7 harikasından biri ve bizim de en çok etkilendiğimiz yerlerden biri oldu. Nebatiler’in başkenti olarak M.Ö. 4. yüzyılda kurulmuş ve zamanında büyük bir ticaret merkezi olmuş. Sonra unutulmuş gitmiş, ta ki 1812’de bir kaşif tekrar keşfedene kadar. Şimdi ise dünyanın en ikonik antik şehirlerinden biri.

Buranın mimarisi gerçekten inanılmazzzz. Kayalara oyulmuş yapılar, devasa sütunlar ve doğal oluşumlarla birleşen detaylar.. En meşhur yeri tabii ki El-Hazne (The Treasury). Muhtemelen burayı Indiana Jones filminden hatırlıyorsunuzdur. Ama Petra bundan çok daha büyük bir yer. Manastır (Ad-Deir), Roma Tiyatrosu, Kraliyet Mezarları ve Büyük Tapınak da bizce mutlaka görülmeli.

Biletleri Petra Ziyaretçi Merkezi’nden ya da online alabiliyorsunuz, fiyatlar şöyle:

1 Günlük Bilet: 50 JOD, 2 Günlük Bilet: 55 JOD, 3 Günlük Bilet: 60 JOD

Petra, başkent Amman’dan yaklaşık 3 saatlik bir araba yolculuğu mesafesinde. Wadi Rum’dan Petra’ya geçmek isteyenler içinse yolculuk yaklaşık 2 saat sürüyor. Biz ilk Wadi Rum’da kalıp sonra Petra’ya geçtik, tam tersi de yapılabilir. Biz Petra’da Wadi Musa bölgesinde konakladık, kaldığımız otelden çok memnun kaldık. Hem temiz ve konforlu hem de kahvaltısı çok iyiydi. Linkini şöyle bırakalım tekrardan.

Petra’da 2 günlük gezi planımız:

1. Gün: İlk gün klasik rotayı yaptık. Ana girişten girip dar ve etkileyici Siq Kanyonu’ndan geçerek bir anda El-Hazne’nin önünde bulduk kendimizi. Sabah erken gitmek kesinlikle şart, hem kalabalıktan kaçarsınız hem de ışık mükemmel olur. Buradan sonra Kraliyet Mezarları, Roma Tiyatrosu derken ilk günü tamamladık.

2. Gün: İkinci gün arka taraftan girdik ve bambaşka bir maceraya atıldık. 🙂 Ana girişten ücretsiz servislere binip Little Petra’ya ulaşıyorsunuz. Sonrasında jeeplere binerek (kişi başı 5 JOD) manastıra doğru takır tukur yokuşlardan çıkıyorsunuz. Bu yolculuk yaklaşık 20 dk sürüyor. 5 dk’sı asfalt kalanı toprak yol. Bu yolculuk sonunda manastıra direkt ulaşacağını sanan time to go blog’a trekking şoku…… Meğer oradan da eepey bir tırmanma&yürüme yolu varmış. Sabah erkenden trekking rotasına başladık, biraz zordu ama değdi. Yol toplam 7 km, bazı yerler yokuş olduğu için spor ayakkabı, rahat kıyafetler giymenizi ve güneş kremi sürmenizi öneririz. Manastır (Ad-Deir) ve yukarıdan Petra manzarası muhteşemdi. Yanınıza mutlaka su ve atıştırmalık alın, çünkü yürüyüş sırasında acıkıyorsunuz. Bir noktadan sonra içerde de yiyecek alabileceğiniz yerler var. Rotanın sonunda, önceki gün ilk gördüğümüz El-Hazne’yi bir kez daha görerek Petra gezimizi sonlandırdık

Petra’ya en az 2 gün ayırmak lazım, çünkü tek günde her yere yetişmek çok zor.

Eğer Petra geziniz Pazartesi, Çarşamba veya Perşembe günlerine denk gelirse geceleri Petra By Night etkinliği düzenleniyor. Akşam 20:30’da başlıyor ve El-Hazne’ye kadar mum ışığında yürüyorsunuz. Ortam inanılmaz büyüleyici, geleneksel müzik eşliğinde Petra’nın mistik havasına iyice kapılıyorsunuz. Biz denk gelemedik ama katılmayı çok isterdik, aklınızda bulunsun.

Petra By Night

Özetle, Petra da Wadi Rum da kesinlikle unutulmaz yerler! En az 3-4 gün ayırın ve bol bol yürüyüşe hazır olun. Müthiş bir deneyim sizi bekliyor. 🙂

Sevgiler, TIME TO GO!

Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.

Yorum bırakın