Toskana Gezi Rehberi: Yüksek doz huzur içerir

Toskana gezi rehberi

Filmlerde genelde büyüleyici doğa manzaralarına arka plan olarak kullanılan, İtalya’nın en yeşil ve en hoş doğasına sahip bölgelerinden biri olan Toskana’nın gezi rehberine başlayabilmenin mutluluğunu yaşıyoruz.. Orta Çağ’dan kalma, oldukça zengin ve çok iyi korunmuş bir kültürün tamamlayıcıları olan üzüm bağları, şarapları, zeytin ağaçları ve kendine has mimarisi ile bu bölge hem huzur hem de bir görsel zenginlik kaynağı. Size biraz abartıyoruz gibi gelebilir ama zaman zaman içinde bulunduğumuz gerçekliği sorgulamamıza neden olacak masalsı manzaralar vardı bu bölgede. 🙂

Toskana bölgesine olan ilgimiz klasik “Under the Tuscan Sun” filmiyle başlamıştı. Bu filmdeki müthiş Toskana manzaraları, işi gücü bırakıp yukarıdaki fotoğrafta yer alan villa/çiftlik evi gibi bir yere yerleşme fikri ve filmden dahi bize etki etmeyi başaran bölgenin ruhu bizi çok etkilemişti ve bir gün buralara gelmeyi kafamıza koymuştuk. 🙂

Toskana nerededir ve bizim Toskana rotamız nasıldı?

Toskana, İtalya’nın 20 bölgesinden sadece biri aslında. Bölgenin başkenti ve idare merkezi, İtalya’nın en güzel şehirlerinden biri olan Floransa. Hal böyle olunca, mahalle maçında en iyi oyuncuyu kendisine alan takım gibi olmuş Toskana. İtalya denince akla gelen ikinci en önemli konu olan (ilk önemli konu Zidane’ın Materazzi’ye attığı kafa) Rönesans da, Toskana ve Floransa ile özdeşleşmiş durumda. Futbol jargonundan çıkıp tekrar entelektüel birikimin zirvesi olan Toskana bölgesine devam ediyoruz.

Soldaki haritada bölgenin önemli şehirlerini görebilirsiniz. Toskana bölgesi de Roma’nın kuzeyi ile Bolonya ve Cenova şehirlerinin güneyinde, İtalya’nın batı sahilinde yer alıyor özetle. Bu arada bölgede gezilecek gerçekten çook fazla yer var.

Bizim rotamız şöyleydi:
Roma Fiumicino’dan araç kiraladıktan sonra,
Civita di Bagnoregio (yarım gün)
Pitigliano (yarım gün)
Val d’Orcia (3 gün)
Siena & San Gimignano (1 gün)
Floransa (2 gün)

*Bu gezimizde biraz daha zamanımız olsa Floransa’ya gitmişken bir saat mesafedeki Lucca (bir gün) ve oradan Pisa (yarım gün) ile Livorno‘ya (yarım gün) da gitmek isterdik.

**Val d’Orcia bölgesi aslında birçok yeri kapsayan bir alt bölge. Detaylarını aşağıda gezilecek yerler kısmında paylaşacağız.

Özetle tüm Toskana bölgesini dolu dolu, 10 günde çok güzel bir şekilde gezebilirsiniz. 🙂

Toskana Gezi Rehberi

Toskana bölgesine ne zaman gidilir, ne giyilir?

En güzel manzaraların tadını çıkarmak, kızgın güneşin altında sıcaklamadan gezmek, kalabalıklardan da hafif kaçınmak için bizce en güzel zaman ilkbahar sonu ile sonbahar başı. Biz geçtiğimiz hafta, Nisan sonu ile Mayıs başı arasında bir hafta geçirdik bu bölgede, çok güzel bir havaya denk geldik; ne üşüdük ne de çok sıcakladık. 🙂

Eğer Toskana bölgesine bizim gittiğimiz bu tarihlerde gidecekseniz yanınıza yaz kıyafetleri ile hafif bir hırka/mont alırsanız bir problem yaşamazsınız. Akşam güneş battıktan sonra ve sabah erken saatlerde hafif Ankara havasına bürünüyor buralar, bir önceki cümledeki hırka/hafif bir mont kısmını hafife almayın deriz. 🙂

*Yalnız yaz ortasında da (Temmuz ayında) çok güzel ayçiçeği tarlalarını görebilirsiniz, ancak sıcağı da dikkate almak lazım bu durumda.

Toskana Gezi Rehberi

Toskana’da konakladığımız yerler ve Agriturismo konusu:

Toskana’nın kırsal bölgelerinde “Agriturismo” çok yaygın bir turizm seçeneği. Agriturismo aslında özetle tarım ve turizmin buluşması ve doğanın ortasındaki müthiş çiftlik evlerinde konaklama fırsatı demek. Bu evlerin sahipleri genel olarak ya üzüm bağı sahibi, ya da zeytinlikleri var. Yani bu evlerde konaklarken, konakladığınız yere bağlı olarak kendi ürettikleri şaraplardan, zeytinlerden ve müthiş lezzetli peynirlerden tatma imkanınız var.

Campiglia d’Orcia, adından da anlaşılacağı gibi Val d’Orcia bölgesindeki köylerden biri. Val d’Orcia bölgesinde bu tarz çok fazla şirin ve küçük köylerden var. Yani herhangi bir Agriturismo evinde kalmak isterseniz sadece burayla sınırlı kalmanıza gerek yok, tüm Toskana’da bu tarz evlerden bulmak mümkün. Bizim kaldığımız evi şu linkte bulabilirsiniz. Aşağıda da bir fotoğrafını paylaşıyoruz.

Agriturismo Poggio Bicchieri, Campiglia d’Orcia

Bagno Vignoni‘de kaldığımız ev de çok güzel ve tarihi bir taş yapıydı. Onun da linkini buraya bırakıyoruz. Hemen altta yer alan pencereden gündoğumu manzarası bu evden çekildi.

San Gimignano‘da ise hemen Old Town’da yer alan eski bir otelde kaldık. Bu otelin de linkini bırakıyoruz. Bu oteli çok merkezi olması ve kahvaltısı nedeniyle ayarlamıştık ve memnun kaldık.

Toskana pahalı mı?

Toskana bölgesinde fiyatlar ortalamanın biraz üzerinde diyebiliriz, özellikle kırsal kesimde biraz da rafine bir turizm hizmeti aldığınız için fiyatlar Val d’Orcia genelinde biraz daha yüksek. Kuzeye doğru gittikçe ve şehirleşme arttıkça fiyatlar da düşüyor doğal olarak, örneğin en uygun yeme-içme fiyatlarını Floransa’da bulabilirsiniz. Ama burada da kırsalda yediğiniz müthiş taze ve çok lezzetli yiyecekleri bulmak biraz daha zor olabilir. 🙂

Fiyat konusuyla ilgili düşmek istediğimiz bir not var; Pienza, Montalcino, Montepulciano gibi küçük yerlerde ortalama bir restoranda 6-7 Euro’ya yarım litre çok güzel bir lokal şarap içebiliyorsunuz. Bu olayı çok sevdik.

En çok harcama yapılan konular için ortalama fiyatlara örnekler:
* Küçük su, büyük su: 1 € – 2 €.
* Latte / Americano: 2 €
* Makarna ve pizzalar: 8 – 12 €
* Markette bira/şarap, restoranda bira/şarap: 1.5 € / 5-10€, 3 € / 7-15 €.
* Agriturismo konaklama: 50-70 €.

Toskana Gezi Rehberi

Toskana’ya ulaşım ve Toskana’da ulaşım meselesi:

Konuya direkt girelim; bu bölgeyi keyfini çıkararak gezmek istiyorsanız araç kiralamanız şart. Toskana’nın sadece şehirlerini (Floransa, Lucca, Pisa vs.) gezeceğiz diyorsanız araç kiralamaya gerek yok, İtalya’da tren ve toplu taşıma ağı çok yaygın, ama bu durumda Toskana’yı Toskana yapan detayları deneyimleme imkanı bulamayabilirsiniz.

Toskana çok büyük bir bölge olduğu için, seyahatinize nereden başlayacağınıza karar verdikten sonra bu bölgeye ulaşım konusu aslında kolay. Roma, Pisa, Floransa ve Bologna’ya, İstanbul’dan direkt uçuşlar var, ve biletinizi erken alırsanız iyi fiyatları da yakalayabilirsiniz. Bu şehirlerden herhangi birinden yola çıkarak Toskana bölgesini gezmek isterseniz çok zorlanmazsınız diye düşünüyoruz.

Araç kiralama konusuyla ilgili çok kısa bilgi verelim: Biz Roma Fiumicino’dan günlüğü yaklaşık 37 €’ya otomatik bir araç kiraladık. Bu tutar aslında İtalya’da otomatik bir araba için oldukça ucuz; biz yüksek olmayan bir sezonda kiraladığımız için böyle denk geldi sanıyoruz, çünkü şu an itibariyle baktığımızda Haziran Temmuz ayları için fiyatlar yükselmiş gibi duruyor.

İtalya’da araç kullanırken dikkat etmeniz gereken en önemli konu park kuralları. Zira arabamızı Türkiye’de yaptığımız gibi kafamıza göre park edemiyoruz. Kurallar da aslında çok basit: mavi şeritler ücretli, beyazlar ücretsiz (bulması çok zor :d ), sarılar engelli parkları demek. Ücretsiz park bulamadığınız yerlerde mutlaka bir park bileti makinesi oluyor, genelde 1-1.5 €’ya bir saat civarı park edebiliyorsunuz. Siz yine de park etmeden bir tur atın, hatta haritalarda “free parking”, “parcheggi gratuiti” benzeri aramalar yapın. Biz bu şekilde birkaç yerde ücretsiz park yeri bulabildik.

Floransa

Toskana’da gezilecek yerler:

1. Floransa:

Floransa için İtalya’nın en güzel ve önemli şehirlerinden biri desek kimse bize “sen Floransa’yı savundun!” diye çıkışmaz herhalde.

Floransa, Toskana bölgesinin başkenti ve idare merkezi, aynı zamanda sanat ve Rönesans denince de akla gelen ilk İtalyan şehri. Şehirde gezilecek gerçekten çok fazla yer var ama bizim için en önemlileri Uffizi ve Accademia galerileri (Michelangelo’nun meşhur Davut heykelinin orijinali halen Accademia’da bulunur), Santa Maria del Fiore veya diğer adlarıyla Floransa Katedrali / Duomo, Mercato Centrale, Piazza della Signoria, Palazzo Vecchio, Ponte Vecchio, Palazzo Pitti, Piazzale Michelangelo.

Floransa’ya dolu dolu 2 gün ayırırsanız görmeniz gereken en önemli noktaların büyük kısmını ziyaret edebilirsiniz. Şehirde görmeniz gereken hemen her yer yürüme mesafesinde olduğu için, şehir merkezine yakın bir yerde kalırsanız ulaşım problemi yaşamazsınız.

*Floransa için ayrı ve detaylı bir blog yazısı yazacağız. Çünkü hak ediyor….

Floransa

2. Siena:

Tarihi şehir merkezindeki müthiş mimarinin yanında Siena, İtalya’nın en iyi şaraplarından bazılarının üretildiği üzüm bağlarına da sahip. Bunun dışında şehir “Palio di Siena/Il Palio” festivali ile de ünlü. Bu festival her yıl 2 Temmuz ve 16 Ağustos tarihlerinde, yılda iki kez düzenlenen bir at yarışı oyunu aslında.

Piazza del Campo, Siena’nın en önemli ve büyük meydanı ve çoğu görülecek yer de bu meydanın yakınlarında bulunuyor. Siena’da bizim en çok beğendiğimiz diğer gezilecek yerler özetle aşağıdaki gibi:
*Siena Cathedral
*Torre del Mangia
*Fortezza Medicea
*Palazzo Pubblico

Şaraplarıyla ünlü Chianti bölgesinin büyük kısmı Siena sınırları içinde kalıyor ve bu sınırlar içinde üretilen şaraplara Colli Senesi etiketi veriliyor.

Siena ve San Gimignano’ya toplamda 2 gün ayırmanızı öneririz. Bir gün eski şehir merkezlerini gezmek için ve bir gün kırsaldaki küçük köyleri gezip şarap tadımı yapmak için.

Palazzo Pubblico
Siena Cathedral

3. San Gimignano:

San Gimignano Toskana’da bizi en çok şaşırtan şehir oldu diyebiliriz. Eski şehir bölgesindeki Orta Çağ’dan kalma yapıların bu kadar iyi korunmuş olması ve adım başı karşımıza çıkan yüksek kuleler (burası için Orta Çağ’ın Manhattan’ı deniyormuş) gerçekten çok etkileyiciydi.

Gezilecek başlıca yerler Piazza del Duomo ve Piazza della Cisterna çevresinde bulunuyor. Kendinizi bu iki meydana atıp buradan tüm sokakları kaybolarak gezmek size terapi gibi gelebilir. 🙂

San Gimignano’da çok sayıda üst düzey restoran bulunuyor ve şehir Vernaccia da denen beyaz şarabıyla ünlü.

San Gimignano

4. Val d’Orcia Bölgesi:

Toskana bölgesinde bazı alt bölgeler var; Val d’Orcia da bunlardan biri ve bizim favorimiz. Öyle ki biz aslında başta Toskana’nın sadece Val d’Orcia bölgesinde kalan kırsalını gezmek istemiştik, şehir gezilerini plana sonradan ekledik.

Val d’Orcia’daki küçük köy ve kasabalar genelde bölgeyi ifade edecek şekilde adlandırılıyor: Campiglia d’Orcia, San Quirico d’Orcia, Castiglione d’Orcia gibi. Bu konu diğer alt bölgeler için de geçerli bu arada. Chianti alt bölgesindeki köyler isimlerine Chianti etiketini de ekliyor; Greve in Chianti gibi.

Val d’Orcia bölgesinde bizim en çok beğendiğimiz köy ve kasabalar aşağıdaki gibi:

Val d’Orcia

*Pienza:

Pienza, Val d’Orcia bölgesinin en önemli yerleşim yerlerinden biri ve UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi’nde yer alıyor. Kasaba çok ufak olmasına rağmen eski şehir bölgesinde birçok tarihi yapı mevcut ve bunlar halen aktif olarak kullanılıyor.

Pienza’nın daracık taş sokaklarında yürürken burnunuza sağdan soldan müthiş kokular gelmesi çok olası, çünkü buradaki restoranların genel ortalaması gerçekten çok iyi. Toskana gezimizde yediğimiz en güzel yemeklerin bazılarını buradaki bir restoranda yemiştik. Pienza bir de “pecorino” isimli peyniri ile ünlü, biz de bu peyniri çok sevdik ve gelirken yanımıza da aldık. 🙂

Osteria Sette di Vino Pienza‘da öğle yemeği yedik. Öğle yemeği 12:00-14:00 arasında sunuluyor sadece. Akşam yemeği de 19:30-21:00 arasında. Bu restoran Pienza’daki en beğenilen mekanlar arasındaymış ve biz de çok memnun kaldık.

Uzaktan Pienza

*Montalcino:

Yazının başından beri 98098 kez Toskana ve şarap dedik. Montalcino da bu bölgenin şarap konusunda en önemli şehri. Meşhur Brunello şarabını Toskana bölgesindeki çoğu restoranda bulabilirsiniz.

*Montepulciano:

Pienza’ya oldukça yakın olan Montepulciano da bir Orta Çağ kasabası ve yine bölgeye has şaraplarıyla ünlü. Bu kasaba Pienza’ya göre çok daha büyük, dolayısıyla mimari olarak çok tatmin edici yapılar var. Rönesans döneminden kalma saraylar, kiliseler ve ferah meydanlar bunlardan bazıları. Tepede yer alan kasabanın sunduğu uçsuz bucaksız yeşillik ve doğa manzaraları da mükemmel.

Gezinizi planlarken Montepulciano, Pienza, Montalcino ve Bagno Vignoni’yi aynı güne veya bir buçuk güne sığdırmanız mümkün.

Çok güzel bir manzaraya karşı bir şeyler yiyip içmek için Caffe Poliziano‘yu tercih edebilirsiniz. Cafe’nin balkonu Val d’Orcia ovalarının sonsuz yeşilliklerine bakıyor. Fiyatlar normal.

Montepulciano

*Bagno Vignoni:

Toskana bölgesi termal havuzlarıyla da ünlü; bölgede “Bagno/Bagni” ismiyle başlayan birçok kasaba var. Bagno Vignoni bunlardan yüzölçümü olarak en küçük ama popülarite ve tarihi değer açısından en önemlisi olabilir. Bagno Vignoni ayrıca İtalya’da meydanı tamamen termal suyla dolu bir havuzu olan tek yer. Yalnız bu havuza girilmiyor diye biliyoruz, ya da en azından bizim orada olduğumuz süre boyunca kimse girmedi. 🙂

Kasabanın tam merkezindeki termal havuzun önünden aşağı doğru yürüdüğünüzde halka açık ücretsiz termal havuzlar var, bunlara biz girmedik ama meraklısıysanız bilginiz için not düşüyoruz.

Bagno Vignoni kırsalında bir Agriturismo ve selvi ağaçlarıyla süslenmiş yol

*Campiglia d’Orcia: Orta Çağ’dan kalma detaylarıyla kısa bir ziyareti hakeden, çok küçük ve tatlı bir kasaba. Kasabanın en tepe noktasında tarihi Campigliola kulesinin kalıntılarını görmek mümkün. Campiglia d’Orcia tepe bir konumda bulunuyor aslında dolayısıyla, yakınlarda kalmayacaksanız burayı görmek için dağlara tepelere çıkmanıza gerek yok diye düşünüyoruz.

*Madonna di Vitaleta Chapel: San Quirico d’Orcia’da bulunan bu minik şapel uzaktan çok güzel görünüyor. Yeşil tarlaların ortasında bir tepede, selvi ağaçlarının arasında tek başına duruyor öyle. Hemen yanında sahibi Türk olan bir restoran var; yemekleri lezzetli fakat fiyatları Toskana’ya göre bile gereksiz pahalı.

Madonna di Vitaleta Chapel

5. Bagni San Flippo:

Burası doğal bir termal havuz. Bildiğiniz Pamukkale Travertenleri gibi yukarıdan kireçli ve sıcak su akıyor ve akıntıyla birlikte küçük termal havuzlar oluşuyor. Tabii ki bir Pamukkale değil burası, bir de üstüne hiç bakım yapılan bir yer değil, aşırı bakir. Üstüne bir de etrafta hoş olmayan kokular vardı. Campiglia d’Orcia‘ya yolunuz düşerse buraya da bir uğrayabilirsiniz, bizim gibi. Yoksa uzaklardan burayı ziyaret etmeye gelmeye gerek yok.

Bagni San Flippo

6. Pitigliano:

*Toskana’nın büyük şehirlerinden biri olan Grosseto’nun en eski yerleşim yerlerinden biri, Pitigliano’nun eski şehir bölgesi. Pitigliano bizim de tüm Toskana kırsalında gördüğümüz en “Orta Çağ’dan kalma” yerlerden biriydi gerçekten.

Burayı özel yapan en dikkat çekici konu, eski şehrin konumu. Çünkü şehrin temeli bildiğiniz volkanik taşın üstüne oyularak yapılmış. Bazı çok eski evler de Kapadokya’da gördüğümüz gibi taşın oyulmasıyla oluşturulmuş. Daha sonra inşa edilen 2-3-4 katlı yapılarda da taş işçiliği kullanılmış.

Pitigliano’nun tarihi milattan öncesine uzanıyormuş. Ama tarihi açıdan asıl önemini 14. yüzyılda Yahudiler için bir yerleşim yeri olmasıyla kazanıyor. Hatta şehir “Little Jerusalem” olarak da biliniyor. Şehirde Yahudi nüfus o kadar artmış ki, 1598’de bir sinagog inşa edilmiş. Bu sinagog hala ayakta ve ziyarete açık.

Özetle oldukça rafine bir Orta Çağ kenti görmek, yüzyıllardır devam eden bir gelenekle üretilen şarapları ve yiyecekleri denemek için Pitigliano çok güzel bir seçenek.

Pitigliano’da gezilecek başlıca yerler: Öncelikle sokaklarda kaybolarak biraz yürüyün :), sonra Santi Pietro e Paolo, Santa Maria and San Rocco kiliseleri ile sinagogu gezin. Zamanınız kalırsa müzeleri de (Alberto Manzi Outdoor Archaeological Museum, Civic Archaeological Museum of Pitigliano, Palazzo Orsini and Museum of Sacred Art) gezebilirsiniz.

Pitigliano

7. Civita di Bagnoregio:

Toskana’da gerçekten masal gibi çok fazla yer var, Civita di Bagnoregio (kısaca “Civita”) da bunlardan biri. Roma’dan başlayan uzun Toskana yolculuğumuzun ilk durağı burası olmuştu. Aracımızı, tarihi kasabanın görünmediği hafif uzak bir yere park edip yürümeye başladık ve kasabanın uzak manzarası karşımıza çıktığında çok şaşırdık. Yokluğun ortasında, olabildiğince geniş ve yeşil bir vadinin tam ortasında yükselen küçük tepedeki kayalıkların üstünde duran taş yapılar uzaktan müthiş görünüyordu.

Tepedeki kayalıkların üstünde güvenle duran kasabanın etrafındaki alan zamanla aşınmış, dolayısıyla normal araçların çıkabileceği bir yol yok. Ulaşım çok dar bir köprüden yayan veya çok küçük traktörlerle sağlanıyor. Biz de kasabaya ulaşmak üzere dar köprüden geçerek yokuşları tırmandık. Kasabanın girişindeki tarihi kapı ve geçit, size tarihi bir yere geldiğinizi tekrar hatırlatıyor. 🙂

Civita

Sokaklarda gezerken her şey o kadar sessiz ve tatlı ki, Ayhan Sicimoğlu’nun da dediği gibi sanki kuşlar, arılar bile tatile gelmiş gibi. Burası tüm Toskana’da gördüğümüz en kalabalık olmayan ve en az nüfuslu yerleşim yeriydi.

Biz Civita’da konaklamadık ama siz burada konaklamak isterseniz mutlaka çok öncesinden araştırma yapın, çünkü kasabadaki otel sayısı çok kısıtlı. Restoran olarak da birkaç tane işletme var.

Civita

Toskana’da yeme-içme:

Toskana’da yeme-içme kültürü o kadar derin ki bu konu üzerine tez bile yazılır… Yazının başında da belirttiğimiz gibi özellikle şarap kültürü apayrı bir konu; şarapların üretildiği bölgelere özel sertifikasyonlar ve düzenlemeler mevcut. Biz özetle bu bölgeye özel tatmanız gerekenleri kısaca not edeceğiz:

*Pecorino, bir parmesan olmasa da -İtalyanlara göre- ucuz ve çok lezzetli bir yöresel peynir. Makarna soslarında ve kahvaltıda tüketiyorlar. Biz San Gimignano’da trüflüsünü denedik ve bayıldık.

*Chianti Toskana’nın şarap konusunda en önemli bölgelerinden biri. Chianti şarabı bölgeye göre değiştiği için çok fazla çeşit var ve bu şarapları restoranlarda sipariş ettiğiniz zaman genelde hasır bir sepetle kaplanmış cam şişelerde servis ediliyor.

Chianti şarapları

*Kruvasanlar ve pizzaları sıradan bir restoranda bile belli bir ortalamayı yakalamış. Bol karbonhidrat almaya hazır olun…..

Piezza Della Cisterna, San Gimignano
Ristorante Il Pino, San Gimignano

*Pici makarnası kısaca spaghettinin kalını diyebiliriz. Ancak her İtalyan makarnası gibi bunun olayı da hazırladıkları taze ve lezzetli soslarda.

*Tartuffotrüf mantarı- bu bölgede özellikle de San Gimignano‘da denemeniz gereken lezzetlerden biri. Trüflü cipsinden tutun da trüflü peynire kadar her şey trüflü……

Pienza’da Osteria Sette di Vino da yemek yemeyi, Montepulciano‘yı gezerseniz de Caffe Poliziano‘da bir mola verin deriz. Floransa’da bizim airbnb evimize yakın olduğu için Leon Blanc diye bir pastane/kafede kahvaltı ettik, kruvasan ve tatlıları çok lezzetliydi.

Bir de Floransa‘da All’Antico Vinaio çook ünlü bir sandviççi, fakat aşırı sıra oluyor genelde. Sakin bir saatine gelirseniz buradan kocaman ve lezzetli sandviç yiyin.

Osteria Sette di Vino Pienza

Toskana gezimizi daha ayrıntılı incelemek isterseniz Instagram story ve gönderilerimize de bekleriz. 🙂

Sevgiler, TIME TO GO!

Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.

Son olaraaak gezilecek yerlerin haritadaki yerleri:

2 thoughts

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s