
Akdeniz’in ortasında, tarihin, doğanın, leziz yemeklerin ve bir parça gizemin buluştuğu Sicilya, “Bir ada bu kadar mı büyüleyici olabilir?” dedirten yerlerden biri. İtalya’nın en büyük adası olan Sicilya, sadece büyüleyici manzaralarıyla değil, tarih boyunca pek çok uygarlığın kesişim noktası.
“Sicilya’yı görmeden İtalya’yı gezmiş sayılmazsınız” sözünü boşa söylememiş Goethe…
Roma’dan Bizans’a, Normanlardan Araplara kadar pek çok kültürün izini burada sürmek mümkün. Ancak Sicilya, bu çeşitliliği kadar, biraz daha “karanlık” bir tarafıyla da biliniyor: Mafya. İtalyan mafyasının doğduğu yerlerden biri olan bu ada, aynı zamanda güçlü semboller ve efsanelerle dolu. Her ne kadar mafya Sicilya’nın tarihinde yer alsa da, bugün turistler için bu yönü genelde bir merak konusu olarak kalıyor ve biz güvenlik konusunda bir sorun yaşamadık.
Bir başka dikkat çekici sembol ise Sicilya’nın her köşesinde karşınıza çıkacak olan Moro Kafaları (Teste di Moro). Bu seramik büstler, aslında acımasız bir aşk hikayesinden esinlenmiş. Efsaneye göre, bir Sicilyalı kadın, bir Mağribi (Moor) ile aşk yaşamış. Ancak Mağribi adamın evli olduğunu öğrenince, kadın büyük bir öfkeye kapılmış ve adamı öldürüp başını kestiği bir saksıya yerleştirmiş. Bu hikaye, Sicilya’nın birçok yerinde satılan Teste di Moro büstlerine ilham kaynağı olmuş.
Ayrıca, Sicilya’nın bayrağını süsleyen üç bacaklı Medusa başı simgesi Trinacria, adanın en tanınan sembollerinden biri. Yunan mitolojisine dayanan bu sembol, Sicilya’nın üç köşesini temsil ediyor ve bu mistik toprakların enerjisini yansıtıyor.
Sicilya, sadece semboller ve mafya hikayeleriyle değil, kültürel zenginliği, büyüleyici manzaraları ve lezzetli yemekleriyle dolu bir ada. Biz Sicilya’ya 2024’nin Haziran ayında gittik ve büyülendik. Şehirler ve köyler, tarih kokan taş sokaklar, devasa tapınaklar, volkanik manzaralar, ve güzel denizler arasında kendimizi kaybettik. Tabii bir de İtalyan mutfağının tadına doyamadığımız o uzun akşam yemekleri var. Sicilya, her anlamda dolu dolu bir ada.

Sicilya bölgesine ne zaman gidilir?
Sicilya’ya gitmek için en ideal zaman kesinlikle ilkbahar ve sonbahar ayları. Biz Haziran ayında gittik, bu kararımızdan pişman olmadık ama daha serin bir havada gezsek daha mutlu olurduk sanki. Tabii sadece gezi değil deniz de Sicilya gezisinde belirleyici bir faktör bizce. Çünkü yüzülecek çok güzel sahiller var. Bu yüzden önerimiz Mayıs ve Eylül olacak, hem gezmek için serin hem de denize girmek için uygun aylar.
İlkbahar (Nisan-Haziran): Sicilya’da bahar ayları doğanın tam anlamıyla canlandığı zaman. Çiçekler açıyor, etraf rengarenk oluyor, hem şehirleri hem doğayı gezmek için mükemmel bir hava var. Hava ne çok sıcak ne de çok soğuk. Özellikle Nisan ve Mayıs, sıcağın bunaltmadığı ve turistlerin akın etmediği ideal zamanlar. Etna’ya tırmanmayı planlıyorsanız bu dönemler tam size göre. Mayıs sonuna doğru giderseniz denize de girilir.
Sonbahar (Eylül-Ekim): Deniz suyu hala yüzülecek kadar sıcak olup, akşam üstü üste ince bir hırka atmalık hafif esintili olan sakin zamanları biz genel olarak zaten çok seviyoruz. Eylül Sicilya’nın en sakin ve en keyifli zamanlarından biri, turist kalabalığı da azalmış olur. Ekim’de de aynı huzuru bulabilirsiniz, fakat sonlara doğru yağmur ihtimali artıyormuş.
Yaz (Temmuz-Ağustos): Bu aylar Sicilya’nın en kalabalık ve sıcak zamanları. Sıcaklık 35°C’yi geçebiliyor ve turistler de bu dönemde adayı dolduruyor. Yani sıcaktan bunalmamak için gölgeli yerlere kaçmanız gerekebilir. Eğer yazın gidip kalabalık plajlardan kaçmak istiyorsanız, en güzel koylar için sabah erkenden gitmek iyi bir fikir olabilir.
Kış (Kasım-Mart): Sicilya’da kış mevsimi Türkiye’ye göre oldukça ılıman, ama deniz tatili hayal ediyorsanız bu dönem tabii ki pek uygun değil. Yine de adanın tarihi dokusunu keşfetmek, şehirleri gezmek ve yerel yaşamı daha yakından görmek için güzel bir zaman. Kış aylarında ada daha sakin ve fiyatlar da çok daha uygun.
Sicilya güvenli mi?
Sicilya, genel olarak turistler için güvenli bir destinasyon. Evet, Sicilya’nın tarihine bakınca mafya efsaneleri ve suç örgütleri hakkında çok şey duymuş olabilirsiniz, ama bugünün Sicilya’sı bu tarz olaylarla pek anılmıyor. Biz oradayken kendimizi tamamen güvende hissettik. Hatta Palermo’nun dar sokaklarında kaybolurken, gece hayatına karışırken bile hiçbir sorun yaşamadık. Barselona ve Napoli’de de olumsuz bir şey yaşamamıştık, Palermo’yu Napoli’ye çok benzettik, çiş kokan sokaklar, tuhaf görünümlü insanlar var mı var ama Tarlabaşı’ndan daha tehlikeli olmadığına eminiz…
Gitmeden önce bilinmesi gereken detaylar:
- Eşyalarınıza dikkat edin: Özellikle Palermo gibi büyük şehirlerde, kalabalık yerlerde çantanıza ve değerli eşyalarınıza dikkat etmekte fayda var. Klasik turist tuzakları burada da olabilir, yani sokak satıcılarına, kalabalık içinde sizi itip dikkat dağıtmaya çalışanlara karşı uyanık olun. Anne tavsiyesi gibi oldu bu asdgjhl
- Akşam saatlerinde dikkat: Sicilya’nın bazı ara sokakları gece biraz tenha. Biz büyük şehirlerde geceleri daha hareketli ve aydınlık sokakları tercih ettik. Ama Sicilya’da genel olarak akşam saatlerinde bile büyük bir tehlike hissetmedik.
- Araba kiralarsanız: Araba kiraladıysanız (kiralamalısınız aşağıda anlatacağız) ve büyük şehirlerde park ediyorsanız, arabanızın içini boş bırakmaya çalışın. Özellikle turistik bölgelerde, araçlardan değerli eşyaların çalındığını duymuştuk.
Eğer dikkatli olursanız Sicilya’da herhangi bir güvenlik sorunu yaşamazsınız. Ada insanı sıcak, cana yakın ve yardımsever. Bizim Sicilya seyahatimizde en çok hoşumuza giden şeylerden biri de yerel halkın misafirperverliği oldu. Kısacası, Sicilya güvenli bir yer, sadece turist olduğunuzu unutmadan küçük önlemler almak yeterli.

Sicilya’ya ulaşım ve Sicilya’da ulaşım:
Sicilya’ya Ulaşım:
Sicilya’nın iki büyük havalimanı var: Biri başkent Palermo’da (Falcone Borsellino Havalimanı), diğeri ise doğu kıyısındaki Catania (Fontanarossa Havalimanı). İstanbul’dan bu iki şehir arasında genellikle aktarmalı uçuşlar mevcut, ama yaz döneminde direkt uçuş seçenekleri de olabiliyor. Biz THY ile İstanbul’dan Palermo’ya uçtuk direkt olarak ama daha uygun fiyata Katanya’ya Roma üzerinden aktarmalı uçuşlar da var.
Sicilya İçinde Ulaşım:
Sicilya çok büyük bir ada, eğer adanın her köşesini rahatça keşfetmek istiyorsanız, araba kiralamak en mantıklı seçenek olacak. Başka türlü nasıl bu denli gezerdik gerçekten bilmiyoruz. Adanın her köşesini keşfetmek için kendi aracınızın olması büyük bir özgürlük sağlıyor.
- Araba Kiralama: Sicilya’da araba kiralamak gerçekten çok yaygın. Palermo veya Catania havalimanından kolayca araba kiralayabilirsiniz. Yollar genelde düzgün ve tabelalar açık, ancak şehir merkezlerinde trafik biraz kaotik olabiliyor. Palermo’da özellikle araba kullanırken dikkatli olmanızda fayda var, çünkü yerel halk çok kötü araba kullanıyor. Ancak şehrin dışına çıktığınızda yollar rahatlıyor ve adanın kırsal bölgelerinde araba kullanmak keyifli.
Adada araç kiralama konusuyla ilgili çok fazla soru ve çekince duyduğumuz için bazı detayları eklemek istedik. Biz Sicilya’da iki kez araç kiraladık ve ikisinde de herhangi bir sorunla karşılaşmadık. İlkini Alamo, ikincisiniyse Automania’dan (gece 2’de açık tek şirket buydu) kiraladık. Genel olarak araç kiralarken sigorta almıyoruz, geçen yıl Sicilya’ya ilk seyahatimiz olduğu için ve çok fazla olumsuz yorum okuduğumuz için sigorta almıştık ama hiçbir sorun yaşamayınca bu yıl almamaya karar verdik. Uzun uzun yazıyoruz çünkü sigorta maliyeti bazen aracın günlük kirasından fazla olabiliyor, yine de tercih sizin.
Son olarak, bu tatilde ilk kez “uluslararası ehliyet” talep edildi bizden. Norveç dahil hiçbir Avrupa ülkesi bunu sormazken Sicilyalı arkadaşlarımız bu ehliyeti sordular. Bize göre oldukça anlamsız olan bir belge (polis çevirmesine denk gelirsek sorumluluğun bize ait olduğunu söyleyen) imzalayıp tatlıya bağladık, ama bu yaz bazı arkadaşlarımızın araç rezervasyonları bu ehliyet nedeniyle iptal edildi. Sonuç olarak bu ehliyeti alırsanız kafanız daha rahat olur. - Toplu Taşıma: Eğer araba kiralamak istemezseniz, otobüs ve tren seçenekleri de mevcut. Tren hatları özellikle büyük şehirler arasında oldukça işlevsel. Örneğin Palermo’dan Catania’ya trenle rahatlıkla gidebilirsiniz. Ancak toplu taşımanın her yere ulaşmadığını ve seferlerin bazen düzensiz olduğunu unutmayın. Kırsal bölgelere gitmek için toplu taşımayla kısıtlanabilirsiniz, belki bazı yerlere de günübirlik turlar ile gidebilirsiniz.
Biz arabayı genellikle şu siteden geziye çıkmadan önce ayarlıyoruz: tık tık.
Bir de park kurallarına dikkat edin, Avrupa’nın genelinde olduğu gibi İtalya’da da çok önemsenen bir konu. Yerlerde renkli çizimler oluyor park etmek için, sarı ile çizilmiş alanlar özel park yerleri yani park edemiyorsunuz, mavi ile çizilmiş olanlar paralı, beyaz ise bedava oluyor. 🙂
Sicilya kaç günde gezilir? Bizim Sicilya rotamız nasıldı?
Sicilya en az 9-10 günlük bir rota, 2 haftalık bir planda hakkını vererek çok güzel gezilir ama 10 günde de pek çok yerini görüp, kültürü yaşarsınız. 🙂
Bizim 10 günlük rotamız, konaklamalarla beraber:
1.gün: Palermo’ya varış ve şehir gezisi, konaklama için link.
2.gün: Taormina’ya geçiş, La Lido Pigno Plajı, akşam merkez gezisi, konaklama: Taormina Garden Hotel’de.
3.gün: Taormina Bambar kafe’de kahvaltı, Isola Bella plajı, konaklama Taormina Garden Hotel’de.
4.gün: Siraküza&Ortigia gezi, Palazzolo Acreide’de konaklama, link.
5.gün: Noto&Ragusa gezisi, Palazzolo Acreide’de konaklama yine.
6.gün: Villa Romana del Casale gezisi, Cefalu’da günbatımı, Alcamo’da konaklama link.
7.gün: Calletta del Bue Marino plajı, Zingaro Nature Reserve, Scopello konaklama link.
8.gün: Tonnara di Scopello, Scopello’da konaklama yine.
9.gün: Erice köyü, Segesta Tapınağı gezisi veya Favignana&Levanzo adaları tekne turu, Alcamo’da konaklama link.
10.gün: Palermo son gün gezisi ve dönüş
3 günümüz daha olsaydı:
1- Katanya + Etna Yanardağı‘nı görürdük. Buraya günübirlik turlar oluyor, biraz tehlikeli olduğu için turla katılmak daha mantıklı gibi. Öneri tur linki için tık tık.
2- Trapani limanından Favignana adasına gider, adada bisiklet sürer ve masmavi denizinde yüzerdik. Yine buraya da Trapani limanından tekne turu ile gitmek mümkün ve çok mantıklı. Tekne turu önerisi için tık tık. Ödemeye geldiğinizde kupon kısmına TIMETOGOBLOG5 kodunu girerseniz %5 de bizden indiriminiz var. 🙂
3- Agrigento Tapınaklar Vadisi ve Scala dei Turchi (Türk Merdivenleri)’ni görürdük.
Çok daha fazla günümüz olsaydı Aeolian adalarından 1-2 tanesine giderdik. O başka bir zamanın konusu 🙂
Sicilya pahalı mı?
Bizim deneyimimize göre, Sicilya genel olarak İtalya’nın daha popüler destinasyonları olan Roma, Milano veya Floransa’ya göre çok daha uygun. Ama yine de bütçenize ve tercihlerinize bağlı olarak değişebilir.
Yeme-İçme: Sicilya’da yemek yemek genelde makul fiyatlarda. Özellikle yerel restoranlarda (trattoria) ya da küçük kafelerde çok uygun fiyatlı. Genelde öğle yemeği için kişi başı 10-15 Euro, akşam yemeği içinse şarap dahil 20-30 Euro arasında bir ücret ödeyebilirsiniz.
Kahve ve Tatlılar: Sicilya’da kahve fiyatları da şaşırtıcı şekilde uygun. Bir espressosu için genelde 1-1,5 Euro ödüyorsunuz. Ayrıca Sicilya’nın meşhur tatlılarından olan cannoli veya granita da yine 2-3 Euro arasında değişiyor, obez olma garantili….
Bir de yurt dışında internet problemimizi Airalo ile çözüyoruz. Fiziksel SIM kart değiştirme derdi yok, havalimanına iner inmez eSIM’i etkinleştirip kullanmaya başlıyoruz. Hem uygun fiyatlı hem de pratik, link için tık tık.
Sicilya’da gezilecek yerler:
1. Palermo:
Palermo, Sicilya’nın kalbi. Arap, Norman ve Barok mimarinin iç içe geçtiği, tarih kokan ama bir o kadar da enerjik bir şehir. Palermo’ya adım attığınız anda, karmaşanın içinde bir güzellik saklı olduğunu fark ediyorsunuz. Palermo Katedrali ve Norman Sarayı kesinlikle görülmesi gereken yerler. Ama Palermo’da kesinlikle yaşamanız gereken deneyim şehrin kaotik ama bir o kadar da canlı pazarlarında dolaşmak ve atıştırmak. Vucciria ve Ballarò pazarlarında dolaşırken taze deniz ürünlerinden arancinilere kadar her türlü lezzeti tatmak, Palermo’nun gerçek ruhunu hissetmek için en iyi yol. Şehir sizi bazen kaotik trafiği ve kalabalığıyla yorabilir, ama Palermo’nun kendine has havasını biz çok sevdik. “Gerçek Sicilya” burası desek yanlış olmaz.

2. Cefalu:
Palermo’ya yaklaşık bir saat uzaklıkta, film setinden fırlamış gibi duran sahil kasabası Cefalù. Dar sokaklarında kaybolup, plajında yüzüp, burada taptaze deniz mahsulleri yemek şart. Eski bir şehri izleyerek denize girmek de müthiş bizce.

3. Taormina:
Etna Dağı’nın gölgesinde, tepeye kurulmuş bu kasaba kartpostallık. Her köşesinde başka bir güzellik saklı; daracık sokaklar, taş evler, balkonlardan sarkan çiçekler… Palermo’nun tam tersi sokaklar çiçek kokuyor, insanlar şık burada.
Taormina, yıllar boyunca Sicilya’nın en gözde tatil yerlerinden biri olmuş. Hatta 1950’ler ve 60’larda, burası adeta Sicilya’nın Hollywood’u gibiymiş. Hollywood’un ünlü yıldızları, yönetmenleri ve Avrupa aristokratları burada tatil yaparmış. Elizabeth Taylor, Marlene Dietrich gibi isimler, Taormina’nın dar sokaklarında dolaşırken görebileceğiniz kişilerden sadece birkaç tanesiymiş. Şehrin şık otelleri, lüks restoranları ve göz alıcı manzarası bu dönemde dünya jet sosyetesinin uğrak yeri haline gelmiş.
Bu geçmiş, açıkçası Taormina’yı fazlasıyla “turistik” bulacağımızı düşündürdü bize. Evet, Taormina hala şık ve turistik bir yer, ama ruhunu kaybetmemiş. Isola Bella plajı çok ünlü, sığ ve taşlı bir denizi var. Biz Lido La Pigna plajında daha rahat ettik, çok sakindi.
Villa Comunale Parkı gerçekten çok güzel, buraya mutlaka gidin. Hem Etna manzarası hem parkın içinde gezmek çok keyifliydi.
4. Katanya+ Etna turu:
Biz maalesef Katanya ve Etna’yı pas geçtik ama siz giderseniz Katanya’dan Etna’ya en azından yarım günlük olan turlara katılabilir, günün kalanında da Katanya’nın Barok mimarili sokaklarında gezebilirsiniz.
5. Siraküza ve Ortigia adacığı:
Siraküza, Sicilya’nın güneydoğusunda yer alan tarihi bir şehir. Antik dönemden kalma kalıntılarıyla ünlü öyle ki şehirde yürürken birden bir kalıntı çıkıveriyor karşınıza. Şehir, özellikle M.Ö.5. yüzyılda büyük bir kültürel merkezmiş ve ünlü filozof Arşimet’in doğum yeri olarak biliniyor. Sokaklar kendinden filtreli gibi bir sarımsı renk, biraz Puglia’daki Lecce’ye benzettik.
6. Noto&Ragusa:
Noto tam anlamıyla bir elegant….. Şehir, 1693’teki depremden sonra yeniden inşa edilmiş ve bu yeniden yapılanma, Noto’ya kendine özgü bir güzellik katmış bizce. Barok mimari hakim genel olarak. En güzeli de katedrali. Manzarasının keyfini çıkarın, sonra kahve ve tatlı için: Cafe Sicilia’ya uğrayın ve bize teşekkür edin….
Biz Noto’dan Ragusa’ya geçtik aynı gün ve günü Ragusa’da batırdık. Ragusa Ibla (tarihi merkezi) ve Ragusa Superiore (yeni kısım) olarak ikiye ayrılıyor. Ragusa Ibla, barok mimarili güzel manzaralardan oluşan çok eski görünen bir şehir. Film setinde gibi hissediyorsunuz gezerken. Ragusa’da gün batımı için aşağıdaki fotoğraftaki yere gidip merdivenlerde otururken aperol içebilirsiniz, Ragusa kesinlikle çok romantik ve dramatik bir şehir.
7. Villa Romana del Casale, Piazza Armerina:
Aslında biz Armerina köyünü hiç gezmedik, sadece bu köydeki çok ünlü Villa Romana del Casale için buraya yolumuzu düşürdük. Villa Romana del Casale, Sicilya’nın Piazza Armerina yakınlarında yer alan muazzam bir antik Roma villası. Bu yer, özellikle etkileyici mozaikleriyle ünlü. M.S. 4. yüzyılda inşa edilmiş ve zengin bir Romalıya ait olduğu düşünülüyor.
Mozaiklerde av sahneleri, mitolojik karakterler ve günlük yaşamın kesitleri gibi pek çok farklı tema var. Sanatçıların ne kadar yetenekli olduğunu buraya geldiğinizde hemen anlayabilirsiniz. Burası, 1997 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmış, yani gerçekten özel bir yer.
Villa Romana del Casale’deki mozaikler gerçekten etkileyici. Toplamda yaklaşık 3,500 m2lik bir alanı kaplayan bu mozaikler, Roma döneminin sanatını ve yaşam tarzını anlatıyor aslında.
Bizim en şaşırdığımız mozaik; “Bikini Kızları” olarak adlandırılan sahne. Bu mozaikte, kadınların antik dönemde yüzme ve spor yaparken giydiği bikini benzeri kıyafetlerle tasvir edildiği görülüyor. Bu, dönemin sosyal yapısını ve kadınların sporla olan ilişkisini yansıtan ilginç bir örnek. Bu villa müze olarak sergilendiği için giriş ücretli 12 Euro ve bizce kesinlikle değer.

8. Zingaro Nature Reserve:
Sicilya’da en underrated olan yer Zingaro Doğal Rezervi. Burası dağlarda denizin buluştuğu bizim bayıldığımız bir yer oldu! 7 km’lik bir sahil şeridi ve trekking rotası var. Bir de üzerine adanın ton balığı avlama tarihini anlatan minik müzecikler var. Bu trekking rotasında yer yer farklı koylar çıkıyor karşınıza, biz sadece 1 tanesini görüp yüzebildik. Güne erken başlarsanız günde 2 koyda yüzecek şekilde yürüyüşünüzü yapabilirsiniz. Hazırlıklı gelmenizde fayda var çünkü hiçbir işletme vs yok. Olmasın da zaten. Zingaro’nun 2 girişi var, bir başından bir sonundan gibi düşünebilirsiniz. İkisi de müze girişi gibi paralı, ama sadece 5 euro’ydu.

9. Scopello:
Scopello, Sicilya’nın batısında, güzel doğası ve tarihi dokusuyla bilinen şirin bir köy. Zingaro’ya da yakın bir köy ve ayrıca çok güzel denizlere sahip. Buraya gelme sebebimiz: instagramda sürekli gördüğümüz ve gitmek istediğimiz bir yer olan Tonnara di Scopello. Gerçekten fotoğraflardaki kadar güzelmiş.🧡 Aslında burası eski bir ton balığı avlama ve işleme tesisi. Günümüzde müze/otele dönüştürülmüş ve giriş ücretli. Hemen önünde ise çok güzel bir koy ve şezlonglar var. Bu tesisin çalışma saatlerini sitesinden kontrol etmekte fayda var, etkinlik düğün vs olunca ziyarete kapalı olabiliyorlar. Konaklamayı yine sitelerinden ayarlayabiliyorsunuz ancak aylar öncesinden odaları rezerve edilmiş oluyor.
Burada konaklamıyorsanız giriş biletini online alıp, açılış saatinde gitmekte fayda var, online bilet ile sıra beklemeden girebiliyorsunuz ki sıra epey uzun.🌝 Ayrıca içeride sınırlı sayıda şezlong olduğu için rezervasyonunuz yoksa doldu deyip almayabiliyorlar.
Tesisin içinde minik bir müze var, tesisin tarihi anlatılıyor. Rehber eşliğinde ve belirli saatlerde gezebiliyorsunuz. Minik de bir bar var ama fiyatları dışarıya göre biraz pahalı. Bir de bikinilerle girmek yasak, üstünüze tişört giyin yazıyor barın kapısında. Şezlong koyulan bir yerde bu ne alaka şimdi demedik desem yalan olur.
Yine de Sicilya planınızda 1 gününüzü buraya ayırın, bizim yüzdüğümüz en nostaljik ve farklı manzaraya sahip yer oldu. Site linki için tık tık.
10. Erice + Segesta Tapınağı:
Erice, Sicilya’nın batısında yer alan, yüksek bir tepeye kurulmuş güzel ve minik bir köy. Godfather’ın ilk filminden bazı sahneler bu köyde çekilmiş. Burada hiç görmediğimiz kadar kilise gördük. Minicik köyde adım başı kilise var. Erice, aynı zamanda geleneksel Katolik bayramlarının kutlandığı bir yermiş. Erice bademli tatlılarıyla meşhur, bir de fıstıklı espresso içtik ki tadı damağımızda kaldı….
Segesta Tapınağı ise Erice’nin çok yakınında, antik bir Yunan tapınağı. M.Ö. 5. yüzyıla tarihleniyor ve gerçekten etkileyici bir yapıya sahip. Tapınak, muhteşem bir manzaraya karşı konumlanmış ve çevresindeki doğa ile bütünleşiyor. Akşam üstü giderseniz gezerken daha rahat edersiniz. Sicilya’da kültürden kültüre atlamak çok hoşumuza gitti.
Palermo’dan Erice ve Segesta’yı günübirlik gezdiren turlar var, bunlara katılmak isterseniz link.
Ödemeye geldiğinizde kupon kısmına TIMETOGOBLOG5 kodunu girerseniz %5 de bizden indiriminiz olduğunu hatırlatalım. 🙂

11. Tonnara Fodera Di Magazzinazzi:
Burası bizim rotada 6. gün konakladığımız sahil kenarındaki yine otel/müze konseptine çevrilmiş eski ton balığı fabrikası. Burada konaklamak, dalgaların seslerine uyanmak çok keyifliydi. Tonnara Di Scopello kadar ünlü olmasa da burası da ton balığı tarihini anlamak için güzel bir yer. Şatonun alt katında eski kalan aletler, müze olarak sergileniyor ama yalnızca otel müşterisi iseniz gezebiliyorsunuz. Alcamo’ya yolunuzu burada konaklamak için düşürün deriz, bizim konakladığımız en farklı ve tarihi yer oldu. Airbnb linki için tık tık.

12. Egadi Adaları (Favignana & Levanzo):
Biz bu iki adaya, Sicilya’ya 2. gidişimizde, Trapani’den kalkan bir tekne turuyla gittik.
Tüm günü koylarda yüzerek geçirdik. Özellikle Favignana’daki Cala Rossa’nın turkuaz denizi efsaneydi!
İsterseniz feribotla gidip Favignana’da bisiklet kiralayarak kendiniz de gezebilirsiniz. Ama zamanınız kısıtlıysa, bizim yaptığımız gibi günübirlik bir turla hem Levanzo hem Favignana’yı görüp koylarda yüzmek çok mantıklı. Bizim katıldığımız turun linki için tık tık. Ödemeye geldiğinizde kupon kısmına TIMETOGOBLOG5 kodunu girerseniz %5 de bizden indiriminiz olduğunu hatırlatalım. 🙂
Bizim tekne turu kişi başı 70-80 €’ydu.(yemek dahil değil).
Tura Favignana merkezde 1 saat serbest zaman dahildi, öğle yemeğimizi orada yedik.
Feribotla gitmek isterseniz Trapani’den Favignana adasına 30–40 dk sürüyor ve biletler kişi başı 12 € tek yön. Bu adaların koyları Sicilya’da yüzdüğümüz en güzel yerlerden biriydi.
Sicilya’da Yeme İçme:
Geldik dananın kuyruğunun koptuğu yere…. Sicilya bir lezzet bombası, her kültürün en güzel tatlarını alıp harmanlamışlar gibi bir şey. Bunu bilerek Sicilya’ya gidin, artık önden diyete mi girersiniz bilemem…
Palermo‘da bahsettiğimiz mercado’larda deniz ürünleri ve mezeler deneyin, öğle saatlerinde henüz bitmemiş oluyor.
Cannolo yani ‘kanalcık’ dış kısmı çıtır çıtır bir hamurdan yapılmış silindirik şekilli kılıflar.. İçleri ise tatlı ricotta peyniri ile dolu. Her yerde iyi yapıyorlar, herhangi bir pastane gördünüz mü yiyin… ama taze olması önemli, bekleyince çıtırlığı gidiyor.
Arancini, genellikle pirinçten yapılan, içi çeşitli malzemelerle doldurulmuş ve sonra kızartılmış toplar. Sanırım Arap kültüründen kalma Sicilya’ya. Klasik arancini genellikle risotto tarzı pişirilmiş pirinçle yapılıp ve içi genellikle et sosu, bezelye ve bazen mozzarella peyniri ile doldurulurmuş. Taormina‘da Family Place ve Palermo‘da Antica Focacceria San Francesco Palermo‘nun arancinisi çook iyiydi.
Taormina‘da Bambar‘da granita ve brioche ekmeği yiyiniz. Ekmeği buzlu dondurmalı tatlıya banıp yiyorsunuz, baya da bir güzel. Taormina’da burası başlı başına bir deneyim. Kapıda uzun kuyruklar oluyor, erken gitmenizi tavsiye ederiz.
Cassatina çevresi yeşil ortası beyaz minik yuvarlak tatlı, Taormina’da Minotauro Pastanesi’ndekiler çok lezzetliydi ama genel olarak her yerde iyi yapıyorlar.
Siraküza, Ortigia‘da kızarmış deniz ürünleri ve deniz ürünlü makarna yediğimiz COD da Saretta baya lezzetliydi.
Palazzolo Acreide‘de gittiğimiz aşırı lokal Terrazza Estro‘da gün batımını izlemek çok keyifliydi. Buralara yolunuz düşer mi bilmem bizim rotayı çizerseniz düşer gerçi… düşerse mutlaka günü burada batırın.
Noto‘da Cafe Sicilia‘da kahve, tatlı veya dondurma her şeyi mükemmeldi, zaten Noto’daki en meşhur kafe kendisi.
Cefalu‘da kılıç balığı yediğimiz Tinchite Taverna&Putia tüm gezide yemeklerini en beğendiğimiz yer olabilir.
Alcamo‘da son akşamımızı geçirdiğimiz Ristorante Pizzeria Il Gattopardo, sokaklara uzun masaların kurulduğu, İtalyan ailelerin şıkır şıkır giyinip pizza yediği çok tatlı bir trattoria’ydı. Çok kalabalık olduğu için yer bulmak zor ama kesinlikle denemeye değer.
Scopello‘da meydanda Ristorante Bar Nettuno‘da pizza yedik, memnun kaldık. Bar Pasticceria Scopello‘da içebileceğimiz en güzel kahvelerden birini ve cannolo’yu yedik.
Zingaro‘ya giderken San Vito Capo‘da yanımıza almak için şuradan sandviç yaptırdık: Salumeria Enoteca Peraino. Şiddetle tavsiye ederiz.
Erice’de La Pasticceria di Maria Grammatico‘nun tatlıları çok çok iyiydi, ninemin pastanesi ismi zaten…
Son olarak patlıcanlı her şeyi yiyin mezzalinedir, patlıcanlı makarnadır, patlıcanlı arancinidir, hepsini çok iyi yapıyorlar ve Sicilya birası Messina‘yı denemeyi unutmayın!
Sevgiler, TIME TO GO!
Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.

One thought