Datça Gezi Notları: Bir Tatlı Huzur Almaya Geldik

Datça begonvilleri

“Acelen varsa ne işin var Datça’da?”

Herkese merhaba! 🙂

Uzun zamandır hayalini kurduğumuz Datça gezisini 2020 yılının son demlerinde, korona günlerinde gerçekleştirme fırsatı bulduk ve burayı gerçekten çok sevdik. Datça’yı bu kadar sevmemizin nedenlerini düşünürken aklımıza ilk gelen özellikleri sadeliği ve duruluğu oluyor.

Meşhur virajlı yollarında gezerken, Datça’nın en sade plajları, en duru suları aniden karşınıza çıkıyor ve bu güzel sürprizlere alışana kadar tatiliniz bitiyor… 🙂 Biz Datça’da dolu dolu 4 gün geçirdik ama bu duruma alışamadık.

Datça’da seyahatiniz boyunca genel olarak -diğer tatil bölgelerine göre- çok büyük bir kalabalıkla karşılaşmayacaksınız. Karşılaştığınız kalabalık da sizin gibi sakinlik peşinde olan, Datça’dan beklentilerinin farkında olan diğer tembeller olacak.

Meşhur Eski Datça’nın taş evlerle ve çiçeklerle çevrili dar sokaklarında yürümek, Datça’nın dinginliğini bir de burada görmek de bizim için çok keyifliydi. Can Yücel’in de bir zamanlar bizim yürüdüğümüz bu yollarda yürümüş; bu evlerin birinde yaşamış olması… Orhan’ın kahvesinde köylülerle sohbet edip, adına şiir yazmış olması…

Datça’yı gerçekten öve öve bitiremeyiz ama özetle; bükleri, bakir plajları, tertemiz havası-suyu, samimi insanı, doğası ve sakinliğiyle, daha da özetle insanın ruhuna dokunmasıyla Datça ülkemizdeki favorilerimizden biri oldu.

Kurubük

Ne zaman gidilir?

Datça’da sohbet ettiğimiz, yılın tamamını burada geçiren kişilere göre bu bölge her zaman çok güzel. Yerel halktan en çok duyduğumuz öneri ise Şubat ayında gerçekleşen Badem Çiçeği festivali oldu. Bizim Datça için favori dönemimiz, tabi ki o güzelim büklerden dolayı yaz ayları. Biz 2020 yılında Ekim ayının başında 4 gün geçirdik ve hem sıcaklık hem deniz açısından herhangi bir sorunla karşılaşmadık, aksine sezon bitişine denk geldiğimiz için gittiğimiz her yer çok daha sakin ve fiyatlar da genel olarak daha uygundu. Özetle Haziran-Ekim ayları bizim gibi deniz ve sakinlik seven gezginler için en ideal dönemler diyebiliriz.

Datça Gezi Rehberi

Nasıl gidilir?

Datça’da ulaşım konusu biraz yorucu ama yeterince istekliyseniz bu durum sizi üzmez gibi. 🙂 Datça’ya en yakın havalimanları Dalaman Havaalanı (araçla 3 saat) ve Milas-Bodrum Havaalanı (feribot ile 2; feribotsuz 3.5 saat). Bu iki havalimanından birinden araç kiralayıp rahatlıkla Datça’ya ulaşabilirsiniz. Araç kiralamak şart mı derseniz, Datça’dan ne kadar keyif almak istediğinize bağlı diyebiliriz, çünkü o fotoğraflarını gördüğünüz güzel koylara araçsız ulaşmak maalesef çok zor.

Bunun haricinde Dalaman’dan Datça merkeze havaalanı servisleri var; bunlarla merkeze kadar gelmek mümkün. Bodrum tarafından gelirken, Datça-Bodrum arası araçlı feribot hizmeti mevcut ve yolu yaklaşık 1,5 saat kısaltıyor. Tarifelere ve seferlere şuradan bakabilirsiniz. Feribot ile gitmeyi planlıyorsanız önceden bilet almalısınız çünkü çok kalabalık olabiliyor ve yer bulamayabiliyorsunuz.

Bu arada Datça ile ilgili okuduğumuz ve duyduğumuz yorumlarda genel olarak yolların kötülüğünden şikayet edilmişti ama bizim böyle bir yorumumuz yok. Yollar genel olarak çok virajlı ama asfalt düzgün, yani herhangi bir araç işinizi görecektir.

Eski Datça

Nerede kalalım?

Şato Triopia: bizim 4 gün konakladığımız, Palamutbükü’ne araçla çok yakın olan, bir zamanlar Türk ve Alman mimar arkadaşların kendileri için inşa ettikleri butik otel. Şu ana kadar konakladığımız en ilginç -olumlu yönde- mimari yapıya sahip olan otel de diyebiliriz. Fiyatı Datça ortalamasına göre de ideal. 🙂

Aktur: Marmaris-Datça arasında kalan Aktur’u bir tatil sitesi olarak düşünebilirsiniz. İçinde 2 tane koyu bulunan, çam ağaçlarıyla çevrelenmiş, özellikle kamp severler için güzel bir konaklama seçeneği. Biz burda kalmadık ama birçok kişiden Aktur hakkında güzel yorumlar duyduk.

Bizim Ev Datça: Instagram’da bolca gördüğümüz, Kargı Koyu’na bakan manzarasıyla çok güzel tasarlanmış bir taş ev burası. Sadece Instagram dm üzerinden rezervasyon alıyorlar. Yer bulmak gerçekten zor ve çook öncesinden rezervasyon yapmak gerekiyor. Instagram sayfalarını şöyle bırakalım.

*Gezilecek yerler:

1. Eski Datça:

Bizim, begonvillerle çevrili daracık taş sokaklarını çok sevdiğimiz, yarım saatte gezebileceğiniz minik bir yer. Sokakları gezerken özenle tasarlanmış renkli kapılar dikkatinizi çekecek. Bu kapılardan biri de Can Yücel’in evine açılıyor, ev de sadece 12 Ağustos’ta ziyarete açılıyor, bunun dışında kalan günlerde ziyarete kapalı.

Eski Datça’da kısa bir tur attıktan sonra oturup kahve içebileceğiniz güzel işletmeler bulunuyor. Yazımızın en sonunda değineceğiz. 🙂

2. Knidos Antik Kenti&Gün batımı:

Knidos Antik Kenti ile ilgili anlatılacak çok fazla detay var; arkeoloji ve tarihle ilgilenenlere burayı ayrıca araştırmalarını öneriyoruz. Özet geçmek gerekirse Knidos, antik dönemde bu bölgedeki en önemli kentlerden biriymiş ve kültür-sanat alanında oldukça ilerideymiş.

Dünyadaki ilk çıplak tanrıça heykeli olan Afrodit heykeli eskiden Knidos’un en önemli simgelerindenmiş. Hatta o kadar ünlüymüş ki Knidos’u efsaneleştirmiş. Şimdi heykel nerde derseniz; heykel kayıp! Birkaç başka heykel de Londra’da British Museum’daymış.

Knidos, Datça yarımadasının en batı noktasında yer alıyor, dolayısıyla gün batımını geçirmek için çok güzel bir yer. Biz üşenmeden antik kentin en uç kısmında yer alan deniz fenerine kadar tırmanmış ve aşağıdaki fotoğrafı çekmiştik. Deniz feneri tam olarak Ege ve Akdeniz’in buluşma noktasıymış. Akşam 7’de ören yeri kapansa da daha öncesinde içeri girdiyseniz günü batırmanıza izin veriyorlar.

*Müze kart ile giriş ücretsiz,
**Deniz fenerinin bulunduğu tepeye çıkmak gibi bir planınız varsa mutlaka spor ayakkabı ve uzun bir şeyler giyinin. Biz terlik ve şortla çıktık ve pişman olduk diyebiliriz. :))
***Deniz fenerine çıkarken -yeme-içme açısından- hazırlıklı gitmek ambiyansı daha keyifli hale getirebilir.
****Araçla ulaşım kolay ama yollar çok dar, gün batımı sonrası dönüşte ekstra dikkatli olmak lazım.

Knidos’ta gün batımı

3. Kumluk Plajı:

Kumluk Plajı Datça Merkez’de yer alıyor ve akşamları plaj üzerine atılan masalarla oldukça hareketli görünüyor. Sahil boyunca birçok işletme mevcut ve ambiyansı genel olarak çok güzel, mutlaka bir tur atın deriz. Yalnız buradaki mekanlar maalesef bizim için sınıfta kaldı: fiyatlar ortalamaya göre çok yüksek ve hizmetin kalitesi bu fiyat ortalamasına göre çok düşük. Bunlara aldırış etmeden, bir şeyler içip ambiyansın tadını çıkaracaksanız gidilebilir.

4. Datça Vineyard:

Merkeze yakın olarak konumlanmış Datça Vineyard, bir diğer gün batımı noktası diyebiliriz. Bizim buraya gitmeye vaktimiz olmadı ama sizin vaktiniz olursa şarap tadımı yapabilir, gün batımını izleyebilir ve alışveriş yapabilirsiniz.

*Bükler&Plajlar:

*Datça’nın büklerinden bahsetmeden önce şunu belirtmekte fayda var: Datça sahillerinin nerdeyse hepsi taşlı, deniz ayakkabısı ile gitmeyi tercih edebilirsiniz.

Kurubük:

Virajlı yollardan ilerlerken karşınıza çıkacak Kurubük işletmesiz, şemsiyesiz sakin bir koy. Denize girmeden Kurubük tepesinden bir fotoğraf çekmeyi de unutmayın deriz. 🙂

Palamutbükü:

2 km uzunluğunda bir sahili olan Palamutbükü’nde denize girmek için birçok şezlong-şemsiye hizmeti sunan işletme var. Ancak ben havlumu atıp takılacağım diyorsanız şezlong olmayan alanlar da var. Suyu Datça’daki her yer gibi çok berrak ve güzel.

Kızılbük:

İşletmesinin ismi ile de bilinen Kızılbük -Gabaklar Plajı- bizim Datça’da fiyat/performans olarak memnun kaldığımız bir plaj oldu. Yemekleri güzel ve birçok seçenek var. İskelesi olması da hoşumuza gitti. Biraz konfor istiyorsanız beklentinizi karşılayacaktır.

Gabaklar Plajı

Ovabükü:

Ovabükü Datça’nın en temiz büküymüş. Ancak biz gittiğimizde biraz dalgalıydı bu yüzden Ovabükü’nü pas geçtik. Bir de etrafında birçok işletme olduğu için çocuklu ailelerin daha çok tercih ettiği bir yer diyebiliriz.

Akvaryum (Gerence) Koyu:

Datça’daki eeen sevdiğimiz koy olabilir kendisi. Özellikle sabah saatlerinde gidip kimseler yokken yüzebilirsiniz. Haritalarda Akvaryum koyu olarak geçen koyda işletme yok, hiçbir şey yok. Hazırlıklı gitmekte fayda var. Arabanızı yukarıda bırakıp biraz gayretle aşağıya iniyorsunuz…

Akvaryum (Gerence) koyu

Kargı Koyu:

Merkeze yakın olan Kargı’nın suyu pırıl pırıl, ulaşımı kolay. Çevresinde birçok işletme ve sahilde soyunma kabinleri de var. Merkezi veya Eski Datça’yı gezeceğiniz bir gün Kargı Koyu’nda yüzme molası verebilirsiniz. Bizim buradaki favori işletme ise Kargilos Otel. Bir şeyler yiyip, içtiğiniz zaman şezlong ve şemsiyeye ücret ödemiyorsunuz. Otopark ücreti 10₺.

*Yeme-içme meselesi:

Baştan söyleyelim; Datça balı, bademi ve balığı ile ünlü. Bu 3B’yi denemeden Datça’dan gidilmezmiş. Biz Datça’dan ayrılırken bademli süt reçeli (aşığıyız), bademli lokum, kavrulmuş badem gibi şeyler almıştık. Bu anlamda Eski Datça’da alışveriş yapabileceğiniz pek çok yer var: Pehlivan, Olive Farm en ünlü yerler.

Bizim mekan önerilerimize gelecek olursak;

Merkezde bulunan Tekin Usta Dondurma‘dan keçi sütüyle yapılan bal-bademli dondurmasını deneyebilirsiniz.

Eski Datça’da Orhan’ın yeri‘nde bir kahve veya gazoz molası verebilirsiniz. Datça gazozu oldukça ünlü ve Datça’daki her şey gibi bademli..

Orhan’ın yeri

Kumluk Plajı’ndaki diğer yerler kadar güzel bir ambiansı olmasa da fiyat/performans olarak başarılı olan Cafe Inn‘de pizza veya makarna yiyebilirsiniz.

Gabaklar Plajı‘nın işletmesinde öğlen için atıştırmalık veya yemek yiyebilirsiniz. Biz hem işletmeden hem yemeklerden çok memnun kalmıştık.

Hızlıca ev yemeği yemek isterseniz de Zekeriya Sofrası‘nı, döner yemek isterseniz Dönerci Maydanoz Ali‘yi tercih edebilirsiniz.

Merkezde bulunan Tonka‘dan çikolata yiyebilir, Meşhur Datça Badem Kurabiyecisi‘nden kurabiye alabilirsiniz.

Kargı Koyu’nda yüzeceğiniz günü Kargilos Hotel & Beach‘te geçirip, pizza yemenizi şiddetle tavsiye ediyoruz.

Datça gezi notları yazımızın sonuna geldik. Sakin, kalabalıktan uzak ve dinlenmeli bir tatil geçirmek istiyorsanız Datça’da huzur bulacağınıza eminiz. Ne demiştik yazının başında; Acelen varsa ne işin var Datça’da? 🙂

Yok ben biraz daha canlı ve sıcak bir yer bakıyorum derseniz de;

Sizi Kaş gezi notları için şöyle, Adrasan&Olimpos&Çıralı için ise şöyle alalım. 🙂 Datça’ya kadar gidip Marmaris’i görmeden olmaz derseniz Marmaris gezi notları için bu yazımızı inceleyebilirsiniz.

Sevgiler, TIME TO GO!

Bizi Instagram’da takip etmek isterseniz şöyle buyrun.

Son olaraaak, gezilecek yerlerin haritadaki yerleri:

One thought

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s