
Kaş’a ilk kez bundan 2 yıl önce, büyük bir heyecanla gitmiş ve her şeyine bayılmıştık. O zamandan bu yana ikimizin de favorisi haline geldi ve geçtiğimiz hafta Kaş’a üçüncü kez gittik. Kaş’ın denizini ayrı, karasını ayrı seviyoruz. Ama özetle çok, çok seviyoruz.
Arka planda dinlemek için buyrunuz efendim 🙂
Ne Zaman Gidilir?
Kaş’a bayramda seyranda gidilmez, çok kalabalık olur, merkezde kalacaksanız arabanızı park edecek yer bile bulamazsınız. Hatta konaklayacak yer bile bulamayabilirsiniz. Kaş için bizim favori tarih aralığımız genel olarak bayramlardan öncesi ve sonrası. Bu tarihlerde Kaş hem ucuz, hem sakin. Biz bu sene bayramdan hemen sonraki hafta gittik ve çok memnun kaldık. Plajlar genel olarak çok dolu değildi ve merkezde park sorunu yaşamadık. Bu arada Temmuz ve Ağustos ayları Antalya çok boğucu ve bunaltıcı oluyor bize göre, bu nedenle de Haziran ve Eylül ayları daha cazip duruyor.
Kaş’a ilkbahar ve kış aylarında gelirseniz, güzel mekanların birçoğu kapalı olacaktır. Denize de keyifle girebileceğini sanmıyoruz ama güzel manzaralar görmek ve kafa dinlemek için denenebilir.
Nasıl Gidilir?
Kaş’a ulaşmak için birçok seçenek mevcut. Biz şu ana kadar hep havaalanından kiraladığımız araçla ulaşım sağladık. Gezi rotanızda Kaş’ın nerede olduğuna da bağlı olarak aracınızı Antalya Havaalanı’ndan veya Dalaman Havaalanı’ndan kiralayabilirsiniz. Biz önceki senelerde Muğla tarafından geze geze Kaş’a geldiğimiz için Dalaman’dan kiraladık, bu sene tam tersi Antalya’dan geze geze Kaş’a geldiğimiz için Antalya’dan kiraladık. Dalaman Havaalanı’ndan Kaş merkez yaklaşık 2 saat sürüyor. Antalya Havaalanı’ndan ise yaklaşık 3 saat sürüyor. Biz arabayı Antalya Havaalanından Goldcar firmasından kiraladık ve memnun kaldık. Bunun dışında yine Avis gibi birçok araba kiralama şirketi mevcut. Gitmeden internet üzerinden bütçenize göre araba seçip, araba kiralayabilirsiniz.
Kaş’a ulaşımın en kötü yanı aşşşırı virajlı yolları. Dalaman tarafından gelirseniz yollar daha az virajlı ama diğer tarafın avantajı da yol üzerindeki mükemmel koyları görme/yüzme bonusu. Çünkü koylar tam anlamıyla bakir ve tertemiz.
Kaş’a Antalya’dan ve ilçelerinden otobüsle gelebiliyorsunuz. Kendi aracınızla İstanbul’dan direkt gelmek gibi bir çılgınlık yapacaksanız 10 saati göze almanız gerekecek.

Nerede Kalınır?
Kaş merkezde çoook fazla pansiyon ve otel var. Bunun üstüne bir de kalabalık gruplar için villa kiralamaları da uygun olabiliyor, özellikle Kaş’a yarım saat mesafedeki Kalkan’da birçok villa seçeneği mevcut. Airbnb üzerinden de ev/oda bulabilirsiniz. Merkezde yer alan tesislerin birçoğunun otoparkı mevcut ve kahvaltı dahil. Özellikle (Küçükçakıl Plajı’nın karşısındaki) bazı oteller direkt sahilin dibinde olduğu için, aracınız da yoksa ve biraz tembelseniz bu oteller size göre.
Merkezdeki oteller bütçenizi zorluyorsa ve aracınız da varsa, merkezden biraz uzaklaşırsanız çok bir şey kaybetmezsiniz. Bizim tavsiyemiz hemen merkezde yer alan Meltem Pansiyon. Mekanın işletmecisi Adnan Abi çok yardımsever ve güler yüzlü. Ayrıca kahvaltıları Kaş ortalamasına göre oldukça iyi.

Plajlar:
Kaş ve civarındaki denizlerin suyu bize göre tam olarak ideal. İdealden kastımız ne Bozcaada suyu kadar soğuk, ne de Alanya denizi kadar sıcak. Ege denizine göre daha tuzlu doğal olarak, ama bu bizi rahatsız etmiyor.
Hemen her yer çok temiz ve yüzülebilir durumda. Merkezde kalanlar için yürüme mesafesinde güzel plajlar var. Aşağıda, deneyimleme fırsatı bulduğumuz plajları/koyları paylaşıyoruz! : )
1.Kaputaş Plajı:
Kaş’ın ennnn ünlü plajı kendisi. İnstagramda veya diğer sosyal medya platformlarında bir fotoğrafına mutlaka denk gelmişsinizdir. Plaj, Kaş ile Kalkan arasında kalıyor ve bir kanyonun ağzını oluşturuyor aslında. Bu yüzden yukarıdaki otoyol ile plaj arasındaki yükseklik farkı çok fazla ve hem yukarıdan hem aşağıdan mükemmel bir manzarası var. Denizi, kanyonun altından gelen kaynak sularından dolayı, bazen turkuaza dönüyor ve bazı günler çok dalgalı olabiliyor. Plaja ulaşmak için aracınızı yukarıda park edip, aşağıdaki fotoğraflarda da görünen merdivenleri–187 basamak– inmeniz gerekiyor.
Plajın üzücü de bir hikayesi var bu arada. Kanyon üzerine şimdiki yol ve köprü inşaatı yapılırken hayatını kaybeden 4 işçiyi anmak gerek diye düşünüyoruz.
Plajdaki büfe Kaş Belediyesi tarafından işletiliyor ve gözlemeleri fena değil. Arka kısımda ücretsiz wc, duş ve kabinler mevcut.

2. Hidayet Koyu (Blanca Beach):
Kaş’taki favori plajımız, çünkü, Kaputaş kadar uzak ve zor ulaşılabilir değil. Koy olduğu için, denizi her daim dalgasız. Plajdaki şezlonglar oldukça kaliteli ve konforlu. Koy’un işletmesi bir şirkete ait ve personel ve hizmet genel anlamda iyi. Otoparkı mevcut. Çukurbağ yarımadasındaki koya Kaş merkezden araçla 5 dakikada ulaşabiliyorsunuz. Taksiyle en fazla 30 lira civarı tutar.
İki şezlong bir şemsiye -2021 Temmuz ayı itibariyle-120 TL. (Bir şezlong 50, şemsiye 20.)

3. İnceboğaz:
Çınar Beach olarak da geçen İnceboğaz, Hidayet Koyu’na giderken hemen sağda kalıyor. İşletmeyi bu yaz gereksiz pahalı bulduk, personel kaş ortalamasının altında. Deniz güzel, şezlonglar ve şemsiyeler ücrete kıyasla o kadar da iyi değil. Ama yine ulaşılabilirlik, denizin suyu ve durgunluğu nedeniyle tercih edilebilir.
4. Kekova Tekne Turu:
Kaş’ta yapılması gerekenler arasında en keyifli aktivite tekne turu olabilir. Hem inanılmaz güzellikte olan koylarda yüzmek, batık şehri görmek ve şirin bir köy olan Kaleköy’e gitmek verilen paraya kesinlikle değiyor. Bizim tur için tercihimiz Savonia Travel. Servis ile ilk olarak sizi Üçağız köyüne getiriyorlar ve tekne buradan kalkıyor. Tur ücretleri bayram olmayan dönemde genel olarak 180-200 TL arası. Tabi buna ikramları ve açık büfe öğle yemekleri dahil. Kaş merkezden kalkan tekne turlarını kesinlikle tavsiye etmiyoruz çünkü hem zaman kaybı oluyor hem de çoğu güzel koya gitmiyorlar.
Kekova Turu’nda, batık şehir ve Antik Likya kentini görüyorsunuz ve rehber size sürekli bilgi veriyor, yüzme molaları ve sonrasında Kaleköy’de biraz gezi ile tekne turu sonlanıyor. Kaleköy’de el yapımı dondurma yemenizi şiddetle tavsiye ederiz. Bizim dondurma için favorimiz ise Cafe Ankh. Çünkü dondurmadan gerçek meyve tadı alıyorsunuz ve ayrıca keçi sütü ile yapılıyormuş. Yediğimiz en güzel dondurma olabilir kendisi. Kekova turu bizim için Kaş’ın en zevkli yanlarından biri diyebiliriz.
5. Küçük Çakıl Plajı:
Merkeze çok yakın olan ve Derya Beach olarak da bilinen Küçük Çakıl Plajı’nda şezlong ve şemsiye yok. Daha doğal ve sakin bir yer arayanlara tavsiye edilir. Plajın hemen yanındaki Derya restoranda bir şeyler atıştırılabilir ve restoranın şezlong şemsiyeleri kullanılabilir.

6. Limanağzı:
Limanağzı’na araçla maalesef ulaşılamıyor. Kaş merkezden deniz yoluyla ulaşım sağlayabilirsiniz. Yürüyerek ulaşmak isterseniz de güzel manzaralar eşliğinde biraz da yorularak koya ulaşabilirsiniz.
*Bonus:
Kaş’a kadar gitmişken yakın çevrede görülebilecek yerler:
1. Saklıkent Milli Parkı:
Kaş’a 60 km (yaklaşık 1 saat) uzaklıkta bulunan doğa harikası bir yer. Kanyonun uzunluğu yaklaşık 18 kilometre ve yüksekliği ortalama 200-500 metre arasındaymış. (Eyfel kulesi: 300m : ) ) Kanyonun içerisinde yürümek, prensesler için adeta bir survivor parkuru haline gelebiliyor.. Su bazı yerlerde çok şiddetli ve dikkat etmezseniz sakata gelebilirsiniz asjkhfajshdas
Girişte zorunlu diye satılan ve aşşşırı konforsuz plastik ayakkabılardan almayın. Bu dandik ayakkabıları alacağınıza, bu yazıda sponsorumuz olmayan Decathlon’dan bu amaçlar için üretilmiş ayakkabılardan alın, keyfinize bakın 🙂
Çıkışınızı açlığınıza göre ayarlayın (ya da ayarlamayın zaten içeride tepinirken çok acıkacaksınız) çünkü girişte de göreceğiniz gibi kanyondan gelen suların oluşturduğu dere üzerinde birçok restoran vb. mekan var. Ayaklarınızı buz gibi suya uzatıp keyif yapabilirsiniz burada. Mekanların çoğunda alabalık var, biz denedik, fena değil. Yalnız arı korkunuz varsa dikkatli olun, çünkü et görünce hemen geliyorlar.
Eğer aracınızla geliyorsanız, milli parkın girişine kadar gelip aracı ücretsiz park edebiliyorsunuz. Milli Park’a giriş tam 10 TL, öğrenci 7 TL.

2. Patara Plajı ve Antik Kenti:
Patara sahili ve Antik Kenti, Kaş’a 43 km (yaklaşık 50 dk) uzaklıkta. Eski Yeşilçam filmlerinde gördüğümüz çöl sahneleri burada çekiliyormuş..
Saklıkent’e gittiğiniz gün, dönüşte ya da gidişte buraya da uğrayabilirsiniz. Ama tavsiyemiz dönüşte, ikindi vakti gibi uğramanız yönünde. Bu arada denizi açık deniz olduğu için genelde dalgalı, yüzerken dikkat etmekte fayda var, sörf yapmak için güzel olabilir.
Patara Antik kentine plajdan yürüyerek ulaşabilir ve Müzekart ile ücretsiz girebilirsiniz. Bu arada Müzekart almanızı kesinlikle tavsiye ederiz çünkü sırf İstanbul’da bir hafta sonu yapacağınız gezi bile kartın ücretinden çok daha fazla olacaktır. Müzekart’sız giriş ücreti 20 TL.
Kısacası (çok da kısa olmadı ama), Kaş bizim için birçok aktivitenin yapılabileceği, zamanın kesinlikle dolu dolu geçtiği, hatta nasıl geçtiğinin farkına bile varılamadığı bir cennet. Umarız ki yazımız, sizin için bir şekilde faydalı olmuştur.
Sevgilerle, TIME TO GO! : )
Instagram’da bizi takip etmek isterseniz şöyle buyrunuz.
Gezilecek yerlerin haritadaki yerleri:
3 thoughts